Liyakatin olmadığı yerde biat olur, biatin olduğu yerde akıl devre dışı kalır. Bu ülkenin kalkınması, gelişmesi güdümlü politikalarla değil kurucusu ve kurtarıcısı büyük önder Mustafa Kemal Atatürk’ün çizdiği yoldan sapmadan yürümekle mümkündür. Yüz yıl önceki sözleri hala yol gösterici ve aydınlatıcı olan dünyada eşi olmayan tek liderdir.
Kurduğu Cumhuriyetin her türlü istismar ve saldırılara rağmen dimdik ayakta durması buna sebeptir. “Gözüm liyakatten başka bir şeyi görmez.” İktidarların ise yönetici koltuklarına liyakatsizleri, okumuş gibi görünen diplomalı ümmileri, sürekli boyun eğecekleri atamaktadır.
Çünkü liyakat sahipleri işlerinin gereğini en iyi yapma iradesine sahiptirler. İdeolojik cehalet ülkede eğitimin kalitesinin düşürülmesi liyakati dışlayan iktidarın bilinçli tercihidir. Boş diplomalı yüz binleri kullanışlı elaman olarak gütmek ideolojik cehaletin yaygınlaştırılmasıyla mümkündür. Bu Osmanlı’nın toplumu cahil bırak sonra yönet taktiği ve günümüz iktidarının bire bir izlediği saplantı ve yansımasıdır.
Sokrates binlerce yıl önce şunu söylemiş;
“Eğitimin pahalı olduğunu düşünüyorsanız cehaletin bedelini ödeyeceksiniz.”
Mevcut iktidar Atatürk Cumhuriyetinin yüksek kaliteli parasız, eşitlikçi ve herkesin eğitim politikasını çarpıtma, yozlaştırma peşindedir. İnsan aklı eleştirel düşünmek sakatlığını yaşar, kendisine söyleneni hiç araştırmadan kabul eder, tarafı olduğu lider veya yöneticilerinin her söylediğine inanmak eğilimindedir.
“Eleştirel düşünmek çaba ister, uğraş ister “acaba öyle mi” sorularını sorar. Ancak böyle beyinlerimiz bize ait olur. Yoksa başkalarının söylediklerinin kulu, kölesi oluruz. Beyinlerimizi başkalarına emanet etmek, güdülme hastalığı yaratır ve de bunun tedavisi pahalı ve zordur.”