Dönek Aydınlar, Diplomalı Cahiller

Mehmet EROĞLU

Değerli okurlar insanoğlu doğduğu günden itibaren eğitilir. Her insan öğrenme ve eğitilmede yaşayarak tecrübe ve gelişim gösterir. Bu nedenle kimileri okumuş cahil olur kimileri de okumamış cahil olur.

Yaşam sürdükçe değişimler devam eder. Zaman içinde yaşam kolaylaşırken köleleşme ile yöneten ve yönetilen ilişkisi sürüleştirme narkozlama ve imtiyazlı kesimin mutlu ve rahat yaşama anlayışı hiç değişmiyor. Zaman içinde köleleştirme ve köleleşme hiç değişmiyor. Sadece şekil değişiyor.

Bilgi çağında çaresizlik yoksulluk baskı ve zülüm artarak sadece şekil değiştirmiştir.

Okumuş aydın mı yoksa kişiliksiz kimliksiz aydınlar mı?

Bir ülkenin yönetimine gelmenin krateri küresel sermayeden ve örtülü derin örgütlerin izni ve icazetinin alınması gerekiyor.

Gerçek bilim adamı olmayan ve sorumluluğunu yitirmiş sözde akademisyenler, devşirilen aydınlar ve yanlı medya mensupları; sonu kötüye giden yolları döşemektedirler 

Dönek aydınlar, diplomalı cahiller ve yanlı medya kafa karıştırarak kişiliksizler, kimliksizler etkili ve yetkili oluyor.

Bu ülke ne çektiyse biatçi kişiliksiz okumuş aydınlardan çekmiştir.

Bu olumsuz gidişi en iyi anlatan ve on iki yıldır ekonomiden sorumlu bakan olarak görev yapan Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, çok güzel anlatıyor.

Bakın Sayın Babacan ne diyor:

"Ekonomi alanında ne yaparsak yapalım. Eğer Türkiye Cumhuriyeti'ni bir hukuk devleti olmasıyla ilgili ciddi soru işaretleri oluştuysa, bu başlı başına bir problem" dedi. Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, katıldığı bir toplantıda katılımcılara bir konuşma yapan Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, "Biz ekonomi alanında ne yaparsak yapalım, Türkiye için güzel şeyler yaptığımızı iddia edersek edelim, eğer Türkiye Cumhuriyetini bir hukuk devleti olmasıyla ilgili ciddi soru işaretleri oluştuysa, bu başlı başına bir problem. Bu ekonomimiz açısından da problem, demokrasimizin işleyişi açısından da problem. Demokrasi kuşkusuz yönetim şekillerinin en güzelidir. Halkın kanaatlerinin, eğilimlerinin, bir ülkenin nasıl yönetileceğine yansıdığı güzel bir yönetim modelidir."

"DEMOKRASİ SAĞLAM BİR HUKUK İLE ANCAK AYAKTA DURABİLİR"

Demokrasinin, hemen yanı başında sağlam bir hukuk ile ancak ayakta durabildiğini söyleyen Başbakan Yardımcısı Babacan, "Eğer bir ülkede 'demokrasi var, ancak hukuk konusunda sorunlar var' diyorsanız, işte o ülkede demokrasinin sıhhatli işlemesi bir süre sonra mümkün olmaz. Eğer kurallar açık değilse, kurallar şeffaf değilse, kurallara uymayanlar ile alakalı yaptırımlar yeterince güçlü değilse, eğer ülkenin yargısı iyi işlemiyorsa burada demokrasi zaafa uğrayabilir. Ekonomi üzerindeki etkilerini zaten iş dünyamız, günlük işlerde gayet güzel bunu hissediyor. Eğer davalar çok uzun sürüyorsa, bilirkişilik müessesesi ile ilgili ciddi sıkıntılar oluştuysa, kararlar tutarlı değilse, alt mahkeme ile üst mahkeme birbirinden tamamen farklı sonuçlara varabiliyorsa bu iş dünyası açısından ve tabi ki ekonomi açısından son derece sıkıntılı bir tablo oluşturur. Yargının, mutlaka ve mutlaka evrensel hukuk ilkeleri çerçevesinde, Anayasa, yasalar ve belki de daha önemlisi vicdan ile hareket etmesi gerekiyor" Çok doğru değil mi? 

Demek ki, adaletin yok edildiğini Sayın Babacan’da görmüş.

Güç, makam, unvan, servet ve şöhret insanın vazgeçemediği tutkularıdır.

*******

Aydınımız da partilerin aday tespitleri bence olumlu olmamıştır. AKP ve MHP zaten merkez yoklaması ile adaylarını belirlemektedir. Onlar için Aydın’da seçmenin hiç söz hakkı yoktur. Temayül yoklamasında birinci olan adayı bazen listeye bile almıyorlar. O nedenle halkın içine pek çıkmayan Sadık Atay ile Urfa’dan ithal bayan aday gösterilmiştir. Urfa’dan ithal aday Aydın’ın sorunlarını ne bilsin seçmenin sorunlarını dertlerinden ne anlar. Eğer yetenekli donanımlı birisi ise neden memleketi Urfa’dan aday gösterilmedi.

Aydın AKP yönünden talihsiz bir ilimiz. Çünkü şimdiki milletvekillerini tanıyorsunuz Sema Öğüş’ün mecliste yemin etmesinden başka bir icraatına şahit olan var mı?

Ali Gültekin Kılıç zaten Nazilli milletvekili idi mecbur kalmadıkça Nazilli’den bu tarafa geçmezdi.

Sadece Sayın Mehmet Erdem biraz Aydın’ın sorunları ile uğraşırdı örneğin Büyükşehrin su fiyatları ile epey uğraş verdi.

Şimdi Sadık Atay ile bayan adayımızı eğer seçilirseler gelecekte göreceğiz Aydınımıza ne gibi hizmet vereceklerini.

Partilerin milletvekili seçilecek adaylarımızın ülkemize ve Aydınımıza hayırlı olmasını dilerim.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.