Türk İslam kültürüne ne zaman nereden ve nasıl sızdığını bilmediğim ancak milli ve dini hiç bir ölçekte doğruluğu ve uygunluğu olmayan çocuğa yönelik negatif bir ayrımcılık var ne yazık ki ülkemde.
Çocuklar konuşmaz
Çocuklar büyüklerin işine karışmaz
Çocuklar misafirden sonra yer
Çocuktur aklı sarmaz
Çocuklar oturmaz
Çocuklar...
Çocuklar...
Vb.
Önce İslamiyetle bu tutumun zerre kadar alakası olmadığını belirtmeliyim.
İnançlarım doğrultusunda her boyutta bilgeliğinden zerre kadar şüphe duymadığım Hz Muhammed, secdede omuzuna oturan Hz Hasan'ı beklemiş başını kaldırmadan ta ki Hasan kendiliğinden dedesinin omuzundan inene kadar. Şaşkınlık yaşayan cemaate de fırsat bu fırsat çocukların önceliği konusunda bilgi vermiş.
Yine aynı Muhammed, torunu Hüseyin seccadeye çişini yapmaya başladığında Fatıma koşup almak istemiş oğlunu, ancak dedesi izin vermemiş Hüseyin ihtiyacını bitirene kadar.
Ayetlerle de sabittir ki çocuklar bilişsel olgunluk düzeyine gelene kadar, muaf tutulurlar ibadetten ve bakımları babalarının üzerine farz kılınmıştır.
Bu durumda çocuğuna nafaka vermemek için kırk takla atan babaların müslümanlıklarını sorgulamak lazım.
Demem o ki İslam dini, şefkat dinidir ve çocuklar kutsanmış melek kabul edilmiştir.
Aynı şekilde benzersizliği ve deha düzeyindeki önderliği ile Mustafa Kemal Atatürk, çocuklara verdiği önemi her fırsatta gözler önüne sermiştir kendi modelliğinde. Kimsesiz kimseli kaç çocuğu himayesine almıştır bir bakmak lazım Dünya liderine.
Hal böyle olunca biz hangi akla hizmetle çocuklarımızı susturuyor, oturdukları yerden kaldırıyor, misafirin doymasını bekletiyor fiziksel ve psikolojik şiddet uyguluyor, olamadığımızı olmaları için ağızlarına gem takıp sırtlarına binerek hipodromlara sürüyoruz.
Bu durumda
Biz
Şimdi
Essah essah Türk'üz diye gurur duymalı mıyız ?
Müslümanız diye ahkam kesip cennet cehennem bileti satmalı mıyız ?
Ağzım dolusu " a......r " diyesim var.