O kadar önemli sorunlar varken, nedir bu nikâh meselesi, nedir bu gündem kirleten konular.
Bizim cambaza bakmamız mı sağlanıyor, yoksa aklımızla alay mı ediliyor.
Toplumumuzu, nikâh konusunda bir bakalım şimdi. Oteller, tatil köylerindeki yazlıklar, günlük saatlik kiralanan 1+1 evler. Mutlu sonlu, masaj salonları, internet sitelerindeki arkadaşlık sayfaları ve daha birçok, beraber yaşama ortamları. Fuhuş diyemiyorum, fuhuş ‘un tarifi değişti, devletin oynanan ayarlarından dolayı.
Nikâhı, kim yapsın?
Gündeme takılı kalmayacağımı ne kadar söylesem de bazen takılmadan olmuyor, takılıyorum. Allah rızası için hiç kimse niyet okuyuculuğu yapmasın. Hükümet nikâhı, İmama kıydırırsa 2-3-4 kişi ile nikâh kıymanın önünü açmaya çalışıyormuş! Bana söyler misiniz şimdi ülkemde, bir resmi nikâhlı eşi olduğu halde, ikinci üçüncü sevgilisine ev açan milyonlarca erkek yok mu?
Peki, bu ikinci, üçüncü eşlerin hiçbir garantisi var mı?
Belli bir süre, gizli eşlerini kullanan bu kişiler, ‘BOŞSUN’ dediğinde posasının sıkıp bir köşe ye atmıyorlar mı?
Bunun cezası ve herhangi bir yaptırımı var mı?
İkinci eşin ve çocuklarının resmi kayıtları olmadığından, haklarını koruyacak bir sistem var mı?
Hepimiz, nikâhı kimin kıyacağı konusuna takılı kalmamız ve senaryolar yazmamız yerine, bu realitenin zarar görenlerinin, zararlarını nasıl ortadan kaldırabiliriz diye bir çözümümüz var mı?
Resmi kayıtlara geçtikten ve tarafların hakları, devletin garantisi altında olması kaydı ile, kim kıyarsa kıysın hiçbir önemi yok bence.
Diğer yandan resmi nikâhlarımızı kıydırdıktan sonra, kaçımız imam çağırıp düğün gecesinin sonunda, nikâhımızın bir de imamın huzurunda kıyılmasını sağlamadık?
Kaçımız imamın kim olduğunu biliyoruz?
Bu günkü imamlıkla, gerçek imamlığın arasındaki farkı kaçımız biliyoruz?
Öncelikle, İmamlık bu günkü gibi bir devlet memurluğu değildir. O, bulunduğumuz ortamda dini en iyi bilen ve bundan dolayı Allah’ın adaletini saptırmayacak, inançlılıkta olan önderdir. O nedenledir ki, nikâhlar, zamanın gerçek imamları tarafından kıyılsın istenirdi. Bulunamazsa aynı işi ailenin en büyüğü yapardı. Nikâhın asıl amacı, kadının haklarının ve mehirin, şahitler huzurunda kayıt altına alınmasıdır. O evli kişilere, hiç kimsenin, evlilik ya da başka amaçla, yaklaşmasını önlemektir. O kadınla o erkeğin birbirleri ile evli oldukları deflerle herkese duyurulmasını sağlamaktır. Onlardan doğan çocukların bütün yükünü ve iaşeleri ile birlikte masraflarını o erkeğe yüklemektir.
Bu çerçeve içinde Allah, Kur’an-ı Kerim’inde 2-4-24-28-33-66. Surelerinde, değişik 16 ayetinde nikâh la ilgili bilgileri, emirleri bizlere aktarmıştır. Uymamız gereken o emirlerdir.
Kaçımız açıp okuduk, kaçımız biliyoruz da ahkâm kesiyoruz ki?
Sevgili okurlarım, nikâhı yapılan çiftlerde, kadının ve ondan doğan çocukların hakları korunmak kaydı ile kim tarafından kıyılırsa kıyılsın önemli değildir. Çünkü nikâh memuru da, imam zannettiklerimizde, devletin memurlarıdırlar.
Bahsini ettiğimiz nikâh, bir erkek ve bir bayanın Allah katında yuva kurduklarının şahitler huzurunda kayıtlara geçmesi ve kadının, nikâhtan doğan haklarının ve mehir denilen maddi kazanımlarının garanti altına alınmasının akitleştirilmesidir.
Aslında bizim üzerinde durmamız gereken nikâhsız yaşadıkları halde, kadınlarımızın ve onlardan doğan çocuklarımızın, geleceklerinin en iyi şekilde dizayn edilmesidir, mağdur edilmemeleridir.
O çocuklar bizim geleceğimizdir. Onların yaşamlarındaki eksiklikler geleceğimizde devasa boşluklar ve problemler doğuracaktır. İşte bu bağlamda, Allah’ın emirleri ile kadınlarımızın ve ondan doğan çocuklarımızın geleceklerinin huzur içinde geçirilmesi için yapmamız gerekenleri düşünelim isterseniz.
Mevcut sistem, çok evliliğe karşı değildir. Nikâhlı evliliğe karşıdır. Bu konunun üzerinde durmamız gerekiyor zannediyorum.