14 Mayıs Cumhurbaşkanlığı ve Milletvekilliği mitinglerinde elinde yetki olanlar küfür, hakaret, aşağılamalar yetmedi en sonunda Erzurum' da hiçte hoş olmayan bir şekilde taşlı sopalı saldırılarda oldu.
Bu olanların demokrasiyle bağdaşır bir yanı yoktur. Cumhur ittifakı seçimi her ne pahasına olursa olsun kazanmak adına her yolu mübah sayıp bunca aşağılama hakaretten sonra işin şiddete dökülmesine göz yummuştur.
Burada önlem almakla sorumlu olan Devletin valisi, emniyet müdürü ve bağlı olduğu bakanlığın ihmali, kusuru ve kabahatidir. Bu herkesin gözü önünde cereyan eden olayların failleri derhal yakalanıp adalete teslim edilmelidir. Şayet böyle olmaz ise günü, zamanı geldiğinde tüm sorumlular adalet önünde hesap vermekten kaçamayacaktır.
30 Nisan 1959’da milli kahraman rahmetli İsmet İnönü' ye Uşak tren garında, 19 Aralık 1978’de Alevi ve solcu vatandaşlara yapılmış 7 gün süren olaylarda iddianameler göre 111 vatandaşımız hayatını kaybetmiş. 2 Temmuz 1993 tarihinde Sivas olayları Madımak oteli bilerek kasten yakılarak 33 aydınımız yakılarak öldürülmüştür.
Tarihi acılarla dolu Cumhuriyetimiz de başka acılar yaşamak istemiyoruz. Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün dediği gibi, “Hakimiyet kayıtsız şartsız milletindir.” Hiç kimse veya organ kaynağını Anayasadan almayan bir devlet yetkisi kullanamaz. Hemen hemen her yazımızda sorumlu bir yaklaşımla bu ülkenin kurtuluşu kavgadan, kaostan değil kardeşlik sevgi ve saygıyla mümkün olacağını belirtmeye gayret gösteriyoruz. İktidarlar, makam ve koltuklar gelip geçici Türkiye Cumhuriyeti ilelebet kalıcıdır.