1960 yılının Temmuz sıcağında eşeğine binmiş gitmekte,
Direcik köyünden Ağa Dayı.
Büyük Menderes Nehrinden salla karşıdaki tarlasına geçecektir.
Olacak ya, eşeğinin affedersiniz eşekliği tutar, inat eder, sala binmez, uğraş, uğraş.
Ağa Dayının ağzından bir söz çıkar;
- Haydi, oğlum Cemal Gürsel Paşa gibi sen de atlayıver.
Der, eşeğine.
Eşek de nasılsa sala atlayıvermiştir.
Ağa Dayı’nın yüzüne bir gülümseme yayılır.
Vay sen misin öyle diyen!
Dönüşte köyde iki asker kendisini beklemektedir.
Doğru Aydın’da nezarete atılır. Arada bir,
- Bizim Gürsel Paşa’ya eşek mi demiştin?
Diyerek çat-pat gelen, geçen vurmaktadır.
Birkaç aydır tutukludur, ağlayarak derdini anlattığı bir başgedikli kurtarır.
**
15 Temmuz darbe girişimini atlattık.
Darbeleri onaylamak mümkün değil.
Ülkeyi geriye taşır, kardeş kanı akıtır.
Bir de madalyonun arka yüzüne bakalım.
Ya başarsalardı?
Toplumun iki yüzlülüğü burada ortaya çıkar.
Darbecilere çiçekler sunularak övgüler düzülecek, ülkenin kurtarıldığına dair
methiyeler düzülürdü.
**
Tabi ki suçsuz, sivil halka ve görevlilere ateş açmak da bir vahşet örneği.
TBMM bombalamak, kardeşi kardeşe kırdırmak…
Bunların hesabı elbette sorulacaktır.
**
Asıl olan bu zorlu dönemde yapılması gereken öncelikle
aklı selim davranışlar içinde olabilmektir.
**
6 bin tutuklu, 2745 adli personel soruşturma geçirdiği gibi bir çoğu açığa alınır.
**
Öncelikle darbe girişiminde öne çıkan görüntüler…
Polis,
Sakallı, cübbeli guruplar,
Ve de camiler de izlenimler çok dikkat çekti.
Sık sık okunan salalar, imam ve müezzinler ile müftülüklerin koordinesi dikkat çekti. **
Resimleri izliyoruz.
Bir askerin boğazına çökmüşler bunlar mı demokrasi savunucusu? Kim bu adamlar? Neye benziyor böyle? Komutanlarının emriyle boğaz köprüsünü trafiğe kapatan askerleri döve döve boğazını kesecek kadar gözü dönmüşleri de izledik.Eline bellerinden söktükleri kemerleri ile askere vuran elleri de izledik.
**
Darbe dönemlerin de yaşananlar ve sonrası bir hezeyandır.
Ders almayı gerektirecek onca olay var şüphesiz.
Tarih dediğimiz bu yüzden önem taşır,
Kötü yanını tekerrür ettirmemektir.