Hoca'nın evine hırsız girmiş. Hoca, tek başına hak edemeyeceğini anlayınca kaçmasın diye sezdirmeden hırsızın pabuçlarını saklamış. Hırsız, aramış, taramış, çalacak bir şey bulamamış. Çıkarken bakmış ki ayakkabıları yok. Hoca, tam bu sırada "tutun, hırsız var" diye bağırmaya başlamış. Hırsız ne yapsın yalın-ayak sokağa fırlamış. Ama Hocanın feryadını duyan millet hırsız kaçamadan etrafını sarmış. Yavuz hırsız gelenlere:
- "İnsaf edin yahu, eve giren benim amma pabuçlarımı çalan kendisi, gerçek hırsız odur."
İşte tam bu öyküye benzer olayları aylardır yaşıyoruz ama ben size son yaşadıklarımızı aktarayım.
Vali, belediye başkanı ya da diğer kamu görevlileri gibi bizler de basın emekçileri olarak kamuya hizmet ediyoruz. Yazı hayatımızdan da görüleceği gibi bu güne kadar halkın yanında, haklının yanında olduk.
Hayatımda özel yeri olan ilçem Karacasu’yla alakalı haber merkezimize bir ihbar gelmişti. Haberi masa başında değil, yerinde görerek, inceleyerek okurlarıma duyurmak istedim. Konu Aydın “Karacasu Otobüs Terminali” inşaatı olunca, inşaat mühendisi Haldun Haşmet Aysan’la beraber Karacasu’ya giderek gördüklerimi okurlarıma aktardım.
Her zaman Karacasu’ya hizmetin yanında oldum, destekledim. Hizmet verilirken kalıcı mağdurlar yaratmaya kimsenin hakkı yok! Mağdur ailenin haklarını savunurken, ileride doğabilecek maliyeti yüksek yaptırımlara da engel olduk. Bir yerde terminal inşaatını yapan Aydın Büyükşehir Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu ile Fen İşleri Dairesi Başkanlığı’ndaki sorumluları da korumuş olduk.
Ama nedense haklarını savunduğumuz Özlem Çerçioğlu’na kendimizi sevdiremedik, gözlerindeki nefreti silemedik…
Böyle bir olay görülmüş müdür?
Kaçak inşaatı önlemekle görevli bir belediye kaçak inşaat yapar mı? Yapmaz.
İmar düzenlemesi yapılmadan, hatta inşaat yaptığı alanın tapusunu bile almadan inşaat yapar mı? Yapmaz.
Ama söz konusu Özlem Çerçioğlu’nun başkanlığını yaptığı Aydın Büyükşehir Belediyesi olursa, yapar. Çünkü belediyede yasa tanımazlık diz boyu! ‘Ben yaptım oldu’ mantığı, ‘biz başlayalım prosedürü sonra tamamlarız’ denilerek işler yürütülüyor. Yolsuzluk çukuruna düşen belediyede her iş Özlem Çerçioğlu’nun eline ayağına dolanıyor.
Yanlışlıkları görüp yazdıkça o bize saldırıyor. Her yazımız için hakkımızda suç duyurusunda bulunuyor. Yetmiyor, FETÖ’den tutuklu danışman Erkan Karaaraslan’ın adamı olan çakma bürokratlarına şikâyet ettiriyor. Hızını alamıyor, taşeron işçilere maktu dilekçeler dağıtılarak hakkımda soruşturma açılmasını sağlamaya çalışıyor.
30 Mart 2014 tarihinden itibaren, yolsuzluk olaylarında olduğu gibi yasadışı işlerde olayları bastırmaya çalıştırdığına şahit oluyoruz. Ortada bu kadar belge olduğu halde hiç oralı olmuyorlar. Sanki camide namaz kılarken, zikir halinde iken baskına uğramışlar gibi davranıp, utanmadan bir de bizi ‘Karacasu’ya hizmet gelmesini istememekle’ suçluyorlar.
Sonuçta haklılığımız ortaya çıkıyor… Şimdi ‘Karacasu Otobüs Terminali’ inşaatı 3 metre geri çekiliyor. Peki, orada yapılan imalat ne olacak? Yıkılacak!
O halde sormak isterim:
Oluşan zararı kim ödeyecek?
Aydın BŞB’deki durum aynen şöyle:
Aydın’ı daha yüksek kuvvette fırtınalar bekliyor! Özlem Çerçioğlu’nun yüzü düşmüş durumda, dudaklarında hafif bir tebessüm bile yok!..
Bu gidişle daha çook dolaplar patlayacak…
Daha çoook yolsuzluklar fışkıracak…