Dinlerin doğuşunu incelediğimiz de; temelinde, hak, hukuk, adalet, eşitlik gibi ulvi kavramları görürsünüz. Dinsel kitapların tamamı doğruluğu, dürüstlüğü, namuslu kalmayı, adaletli olmayı öğütler.
Bütün peygamberler zulme isyan etmişler, baskıya direnmişler; büyük acılar çekmişler, çekilmez çilelere katlanmışlardır.
Hazreti İsa Roma kralıyla, Hazreti Musa Firavunla, Hazreti Muhammet Ebu Cehille savaştı.
Hz. Musa’nın, Hz. İsa’nın ve Hz. Muhammet’in zamanın devrimcileri olduklarına inanıyorum.
Devrin hükümdarına başkaldırmışlar; ezilen, sömürülen, hor görülenlerin sesi olmuşlardır.
Kimi yenilmiş, bedelini canıyla ödemiş, kimi de başarmış eski düzeni yıkmış yeniyi kurmuştur.
Yani Hz. Musa, Hz. İsa ve Hz. Muhammet ilerici, onlara karşı olanlar da gericiydi.
Her devrim, karşı devrimini içinde taşır.
Yenilen, kaybeden çekip gitmez, zamanı kollar; “Suret-i Hak”tan gibi görünür, rejim karşıtlarını yanına alır ve adım adım kendi düzenini kurar.
İşte son günlerde Cüppeli gibi öyle soyguncular çoğaldılar ki onlar için din ticari bir meta haline geldi.
Konya da bir çık göz şişelediği suları zemzem suyu diye satarak milleti dolandırmıştır.
İşin ilginç yanı Diyanet işleri başkanlığı bunlara hiç ses çıkarmıyor.
Hâlbuki bunlar İslam dinine en büyük zararı verenlerdir.
Yine merak ettiğim bir konu Cumhuriyet savcıları bunlar hakkında hiç soruşturma açmazlar mı?
İnsanların inançlarını ticaret yolu ile paraya çevirmek günümüze özel bir girişimcilik değildir. Özellikle Hıristiyanlık döneminde başlamış bu müteşebbislik ruhu, tüm dinlerin ruhban sınıfı tarafından başarı ile yürütülmektedir. Örneğin; Vatikan, küçük alanı ile kıyaslanmayacak kadar varsıl bir devlet konumundadır.
Cübbeli Ahmet Hoca, Nakşibendî Dergâhı şeyhlerinden olan Cübbeli Ahmet Hoca, medyatik olmasına ek olarak ticari başarılara da imza atmaktadır. Bu saptamamı aşağıda sıraladığım yeni icatları ile sizlerin de takdirlerini kazanacağına inanıyorum.
İşte Cübbeli AKM’nin yeni raf ürünleri;
- Nal-ı Şerif: Giyenleri doğrudan cennetin kapısına yönlendiren terlikler (135 TL);
- Sakal-ı Şerif’in yıkandığı su (Şişesi 3 TL);
- Muska-ı Şerif: Takanları yangına, depreme, hırsızlığa karşı koruyan muska (10 TL);
- Özel kefen: Kabirde azap çekmeyi engelleyen, cehennem ateşine karşı koruyan dayanıklı özel kefene (370 TL).
Bazen düşünüyorum da, insanların dini inançlarını ticaret malı haline dönüştüren bu kişilerin yanında, bir de saf ve temiz dindarların kişiliğini oy avcılığı olarak kullanarak iktidar yolu için kazanç sağlayanlar da var.
En doğrusunu galiba merhum şairimiz Mehmet Akif Ersoy çok güzel söylemiş:
Sofuluk satıyorsun, elinde boy boy teşbih
Çevrende dalkavuklar, tapınır gibi, la-tesbih
Sarık cübbe ve şalvar, hepsi istismar, riya
Şekil yönünden sanki Ömer’in devri, güya
Herkes namaz oruçta, hepsi sözünü dinler
Zikir Kur’an sesinden yerler ve gökler inler
Sen onları kendine taptırırsın vesselam!
Derdin davan sadece, hep nefsi saltanatın
Şimdilik putu sensin, yapılan menfaatin
Hey kukla kafalı adam, dinle sözümü tut
Bunların dilinden hak: ama kalbi dolu put..
Hak ve halk ozanı Yunus Emre’de şöyle demiş:
Çalışmadan zengin olanın,
Kitapsız bilgin olanın
Sermayesi din olanın
Rehberi şeytan olurmuş.
***
Gerçek dindarları ve inananları bunlardan ayrı tutuyorum.