Bu bayram haftasında,
Coşkulu satırlar karalamak isterdik.
Sıkılmış, kararmış yüreklere,
Dedik tatlı bir esinti dolsun.
Bozuk plak gibi takılıyoruz.
**
“Şeker Bayramı”
Adı bile ne kadar güzel.
Şeker var, bayramı var.
Şeker dedik de geçen yıl 5 liraydı.
Bugün 20 lira, 4 katına çıkıverdi.
Şeker pancarımız ve eken çiftçimiz var,
Oysa şeker fabrikalarımız da vardı.
Yine bozuk plak gibi takıldık.
**
Beklendi,
Emeklinin bayram ikramiyesi,
Arttırılırsa,
Bozulurmuş Devletimin bütçesi.
**
3 milyonluk İzmir’in “Kemeraltı Çarşısı” var,
300 bin nüfuslu Aydın’ın “Yağcılar içi”,
Dün gidenler gördü ki,
Her şey 2-3 katına çıkmış,
Elini kolunu sallayarak dönmek de varmış.
Unutulmasın ki, sokağın sesi bu.
**
“Nerede o eski Bayramlar!”
Diye söyletir, akıp giden zamanlar,
Büyüklerin ellerini öpen çocuklar,
Cephane hazırlamış gibi para veren büyükler.
Gencerlerimiz var, bizim oralara özgü,
Nişanlıların el ele gezdiği gün, o gündü.
Çocuklar düşer, oyuncak derdine,
Kızlar annelik duygusuyla elde bebekle,
Oğlanlar erlik hissiyle mantar tabanca belde.
Bayramları bari almayalım ellerinden,
Çocuklara kalsın bayramlar…
**
Sarılır uyurduk arife akşamlarında,
Yeni alınan bayramlık pabuçlarımızla,
İzmirli kunduracı Cuma Usta,
“Bayramlık pabuçlar atıldı dama”
Diyerek sitem etmekte eşe, dosta…
**
Sakın unutmayınız,
Şu kısacık yaşamda,
Sıcak bir evin,
O evde yiyeceğin,
Cebinde namerde
El açtırmayacak 3-5 meteliğin,
Gülümseyen, gülümsediğin,
Bir gönül zenginliğin,
Ve de yaşam değerlerin
Var ise,
Ne kadar şanslısın…
**
Atılan ok,
Sıkılan kurşun,
Söylenen söz,
Geri gelmez.
Bir de,
Akıp geçen zaman,
Ardına bakmayan,
Geri gelmeyenlerdendir.
**
Boş ver efem onları sen,
Kimilerince önemsenen,
Konuşulan arttan, önden,
Haset, hırs, saygısızlık ve kibir,
Bağlamışsa kalplerini kir,
Sadece teferruat dediğindir.
**
Doğru söylemişler;
Tarlan var ise, kıyısından,
Kayığın varsa, kıçından,
Atın varsa, yularından,
İşin var ise, başından,
Eşin var ise, yanından,
Çocuğunun ardından
Hiç ayrılmayasın…
**
Göz sevdiğini,
Gönül özlediğini,
Kuş yuvasını,
Gül goncasını
Her daim arzular derler…
**
Mevlana’ya kulak verelim,
Dün bitti,
“Dün, dünle beraber gitti cancağızım,
ne kadar laf varsa düne ait,
şimdi yeni bir şeyler söylemek lazım…”
Yarın dediğin bilinmez deseler de,
Umut yine de yarındadır,
Dağların ardında değil.
Yine Mevlana’ya bir dönelim.
“Hırsı bırak, kendini boş yere harcama,
Şu toprak altında çırak ta bir, usta da...”
**
Yaşam denen bu trende
Tren durup da düdük çaldığında,
İnip de o son istasyonda,
Ardında hoş bir seda bırakmaktır,
Değil mi asıl olan?
MUTLU BAYRAMLAR!