Bu yazımı birilerini suçlamak için değil, nerede hata yaptığımızın bulunması ve araştırılması gerektiğini vurgulamak için yazıyorum.
Bir yıl içerisin de;
11 yaş altında, 2052
12 -14 yaş arası,2651
15-17 yaş arası,6387 çocuk, cinsel suçların mağduru olarak, mahkeme kayıtlarına geçmişse,
Türkiye, çocuk istismarı konusunda Dünya ülkeleri arasında, üçüncü sırada yer alıyorsa, Yanlış giden bir şeyler var demektir.
Devlet, koruması gereken çocukları koruyamıyorsa, açması gereken yurtları kendisi açamıyor ve kişilere, kurumlara, vakıflara, cemaatlere yurt açmaları yolunu açık bırakıyorsa, ve açılan bu yurtları denetleyemiyorsa, yanlış giden bir şeyler var demektir.
Karaman da, öğretmen demeye dilimizin varmadığı, hayvandan da aşağı bir yaratığın, onlarca çocuğu, defalarca istismar ettiği ( tecavüz ettiği) olay açığa çıktıktan sonra, Niğde de, Gaziantep te, Diyarbakır da, Ankara da, Bursa da, Sivas ta ve birçok yerde de çocukların istismar edildiğini öğrendik.
Nere de yanlış yapıyoruz da bu çocuklarımızı koruyamıyoruz diye Araştırma yapılmamız, gerekmiyor mu?
Çocuklar, ülkemizin geleceği çocuklarımızın, cinsel istismara uğradığına dair adli makamlara her ay 650 olay intikal ediliyormuş, acaba bu konular araştırılsın dendiğinde, suç mu işlemiş mi oluruz?
Bu olayları yok saydığımız da, Münferit olaylar diye baktığımız da, vebalini ödeye bilir miyiz?
Adli tıp kurumumuz, Antalya da 15 yaşında bir kız çocuğuna, yapılan tecavüzden sonra, “Ruh sağlığı bozulmamıştır” diye rapor verir.
Mahkemelerimiz, aynı kız çocuğu, 10 gün sonra, intihar etmesinin ardından, “kovuşturmaya gerek yoktur” kararı verir.
Bizler de, “Bu ülkenin yüzde doksan dokuzu Türk ve Müslüman’dır” deriz.
Bir yıl içinde 11090 çocuğumuz cinsel istismara uğrar.
Diyebilir misiniz ki bu ülke normaldir?
Bu suçları işleyenler cezasız kaldıkça,
Bizdendir, sizdendir diye korundukça,
Algı operasyonu yapılıyor diye savsaklandıkça,
Araştırma komisyonları onlarca gün sonra kurulabildikçe,
Bu pislik olayların cezaları verilmedikçe,
Çocuklarımız daha çoook istismara uğrarlar.
Efendiler, Cezasızlık kültürü, Adaletin iyi uygulanmayışı, suçlunun korunması, Bu ülkenin sonunu hazırlıyor.
Son günlerde, şirazesi bozulan üsluplarla uğraşacağımıza, Suçluların cezalarının en ağır şekilde nasıl verileceğine ve bu olayların nasıl önlenebileceğine, eforumuzu sarf etmeliyiz.
Yukarıda verdiğim rakamlar meclis konuşmalarından alınmış olup zaman kaybetmeden ne yapmamız gerekiyorsa yapmalıyız.
Öyle zannediyorum ki bu olayların birçokları da adli makamlara ulaşmamaktadır. Çünkü sonuç ortadadır. Yapanın yanına kar kalması, çocuklarımızın travma geçirmelerini önlemek şöyle dursun, ülkenin geleceği gitmektedir.
Herkes suçluların en ağır şekilde cezalandırıldığını görmeli.
Bilim adamları ve yetkililer nerede yanlış yaptığımızı bulmalı.
Çocuklarımıza istismarın, ne insani, nede İslami yanı olmadığı anlatılmalı, öğretilmeli, beyinlere kazınmalı.
Çocuklarımızın, böylesi pis olaylarla karşılaşmayacakları, temiz ortamlar sağlanmalıdır.
Ülkemizin geleceği kurtarılmalıdır, çaresiz çocuklar ve yetimlere karşı adil davranmanız hakkında size okunan ayetler, Hayırdan ne yaparsanız şüphesiz Allah onu bilmektedir.”4/127
Belki bu olayı tam karşılamıyor, ama, çocuklarımızı öldürmek değil mi bu olaylara seyirci kalmak.
Olaylara çare bulmayan, seyirci kalan, adil davranmayan, kendilerine emanet edilen çocuklara ihanet eden, ihanet edenlere göz yuman, hasılı çocuklarımıza temiz bir yaşam sunamayan devlet, devlet değildir.