Yerel seçimlere 60 gün kaldı..
Siyasi partilerde, belediye başkan ve belediye meclisi üyesi aday adaylarında heyecan tavan yapmaya başlarken, vatandaş seçime henüz ısınabilmiş değil..
Aydın, siyasete ilgi duyan, siyasi gelişmeleri yakından izleyen kent..
Bu özelliğine rağmen 31 Mart Pazar günü yapılacak yerel seçimlere şu aşamada sıcak yaklaşmayışının, ilgi duymayışının nedenleri arasında ittifaklarla dayatılan belediye başkan adayları ile giderek pahalılaşan hayat şartları nedeniyle ‘seçim mi geçim mi?” söylemine cevap aranışı var..
Her şeye rağmen 31 Mart’ta kentimizi emanet edeceğimiz belediye başkanlarını; belediye meclis üyelerini seçmek için sandığa gideceğiz. Aydın Büyükşehir’de ittifaklar nedeniyle bir sürpriz olmazsa iki adaydan birini seçeceğiz.
Çevre illerin gerisinde kalan Aydın’da Büyükşehir Belediye Başkanlığı büyük önemi sahip..
31 Mart yerel seçimlerinde Büyükşehir Belediye Başkanlığı için halen koltukta oturan CHP’li Özlem Çerçioğlu ile AK Parti Aydın Milletvekili ve TBMM KİT Komisyonu Başkanlığı koltuğunda oturan Mustafa Savaş yarışacak..
Büyükşehir seçimi, AK Parti-MHP işbirliğinden oluşan Cumhur İttifakı ile CHP-İYİ Parti işbirliğinin oluşturduğu Millet İttifakı kentinin yönetimini ele geçirme mücadelesi verecekler.
Elbette diğer ilçelerin oyları da önemli ama Aydın Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçiminin çok büyük ölçüde kaderini Nazilli, Efeler, Söke, Didim ve Kuşadası oyları belirleyecek..
Ancak Efeler Belediye Başkanı Mesut Özakcan ile Söke Belediye Başkanı Süleyman Toyran’ın Demokrat Parti’den aday olmaları ile birlikte dengeler hızla değişmeye başladı.
Efeler’de çok sevilen, Efelerlilerin ‘Mesut Ağabey’ dedikleri Mesut Özakcan ile Söke’nin sevilen ismi Süleyman Toyran’ın kazanma şansının çok yüksek olduğu konuşulmaya başlandı.
Millet İttifakında Efeler, Söke ve Kuşadası bir hayli karışık. Çünkü İYİ Partililer Efeler, Söke ya da Kuşadası’nın kendilerine bırakılmasını istiyordu. Bu nedenle beklentiyi yüksek tuttu ama sonuç hayal kırıklığı oldu.
Özellikle Efeler’in İYİ Parti’ye bırakılmaması parti tabanında “CHP Aydın’da yaptığı tercih sonunda hüsranı seçmiştir. Seçimde İYİ Parti’nin oylarını çantada keklik görme basitliği, megolamanikçe davranmalarına sebep olmuştur. Hepsi benim olacak hırsı eldeki bulgurdan edecektir. Büyükşehir ve Efeler belediyeleri AK Parti tarafından kolay lokma olarak kazanılması parti yöneticilerini dahi şaşırtacaktır” şeklinde yorumlanması hem CHP’de hem de İYİ Parti’de tedirginliği artırdı.
Çünkü bu olup bitenden CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Aydın Büyükşehir Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu, İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Koray Aydın ve İYİ Parti Aydın Milletvekili Aydın Adnan Sezgin sorumlu tutuluyor. Ülkücü kimliği ile bilinen Bahri Abalı bu durumu şöyle özetliyor:
“Dört kişi oturacak, Aydın’ın beş yılına dair karar verecek. Bir milyon seçmenin başına çuval geçirecek ve bunun adı demokrasi…”
Diğer taraftan bir süre önce "Özlem Çerçioğlu partisi haline dönüştü" diyerek CHP'den istifa eden ve kendilerini "devrimci, demokrat, yurtseverler" olarak tanımlayan ‘Demokrasi Hareketi’ de "Çerçioğlu'na oy yok" diyor.
Şüphesiz her siyasetçinin seveni de vardır sevmeyeni de… Bu normaldir ama nefret edenleri her geçen gün çoğalıyorsa tehlike çanları çalıyor demektir. Geçtiğimiz 5 yılda her kesimden nefret biriktiren Çerçioğlu’nun işi sanıldığından daha zor.