Atatürk'ün "manevi kızı" Sabiha Gökçen, ‘Atatürk'ün İzinde Bir Ömür Böyle Geçti’ adlı kitabında anlatıyor: İsmet İnönü bir gün yorgun ve sinirli bir halde Çankaya'ya çıkıyor.
Kahveden sonra Atatürk soruyor:
- Hayrola İsmet?.. Sende bir fevkaladelik var bugün... Ne oldu?.. Neye sinirlendin?
- Türk Hava Kurumu'nun toplantısı vardı da...
- Eee, ne olmuş varsa?
- Fuat beyi (THK Başkanı) epey terlettim... İstifaya falan kalktı.
- Çalışkan çocuktur Fuat... Kurumu da iyi yönetiyor.
- Bunlara bir diyeceğim yok... Fakat canımı sıkan bir şey oldu.
- Neymiş o?
- Hesaplarda bir kuruş oynuyor.
- Bir kuruş.
***
İnönü:
- Daha önceki toplantıda dikkatimi çekmişti... Bu bir kuruşun nereye gittiğini öğrensinler diye talimat vermiştim. Bulamamışlar... Fuat beyin hassasiyetini anlıyorum... Ama milletimiz ondan daha hassastır... Verdiği paranın nereye gittiğini mutlaka bilmek ister... İstifa bu gibi hallerde en kolay çıkar yoldur... Ama kimseyi rahatlatmaz... Hatta söylentilere bile sebep olur.
***
Atatürk:
- Demek mesele bu... Bir kuruşun hesabı seni bu kadar üzdü... Haklısın... Kırk para (bir kuruş) günün birinde 40 lira, 40 lira da 400 lira olur... Bu da giderek büyür halkın ağzında... Cumhuriyet'i kurarken böyle bir kuruşlara çok ihtiyacımız oldu.. Peki ne yaptın sonunda?
***
İnönü:
- Memurları seferber ettim... Ve bir kuruşun yanlışlıkla başka bir hesaba geçirildiğini bulup, çıkarttırdım... Bizim milletimiz cömerttir, elindekini, avucundakini verir... Ama verdiğinin doğru, dürüst yerlere harcandığını görmek ister... Buna inanmak ister.
***
Her satırı bir ders niteliğinde olan Sabiha Gökçen’in bu anlattıkları, Aydın Büyükşehir Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu’na da ders olsun istiyorum.
CHP’nin kurucusu ve ilk genel başkanı Atatürk ile ikinci genel başkanı İnönü bir kuruşun hesabını yaparken, sen cumhuriyeti kuran bir partinin belediye başkanı olarak FETO/PDY terör örgütüne finansal destek sağlamaktan tutuklu Erkan Karaaslan’a milyonlar aktardın.
Milyonlarca lirayı Karaarslan’a öderken vicdanın hiç sızlamadı mı?
Milyonlarca kişinin bir arada görmediği miktardaki parayı öderken hiç ellerin titremedi mi?
Huzurlu musun?
En önemlisi Allah'tan korkmadın mı?
Evet, Aydınlı cömerttir, elindekini, avucundakini verir... Ama verdiğinin doğru, dürüst yerlere harcandığını görmek ister... Buna inanmak ister. Oysa Aydınlı belediye kaynaklarının doğru yönetildiğine inanmıyor.
Çünkü zindandaki Karaarslan’ın adamlarının iş başında olduğu Aydın Büyükşehir Belediyesi’nde tuz çoktan kokmuş.Nereye atsanız lime lime dökülüyor..Belediye, yolsuzluk, vurgun, adrese teslim ihaleler ile anılıyor. Akıllara durgunluk veren olaylar, dudakları uçuklatan bilgiler geliyor.
O nedenle belediyede ciddi bir temizlik lazım..
Hem de öyle bir temizlik ki kirletenleri, tek tek bulup, adalet önüne çıkarmak lazım.
Bu halinle Atatürk'ün huzuruna çıksaydın seni ne yapardı biliyor musun?
Gazi'nin gür kaşları birdenbire çatılır, o mavi gözleri hiddetle yanıp, söner ve seni kovardı.