Değerli okuyucular, yorumlarınızı takip ederken, gördüm ki,
Bazı soruları, direk belediye başkanımıza sormak, cevap hakkını kullanmasını sağlamak, gerekli diye düşündüm. Bunun üzerine düşdük belediye yollarına, ama nafile….
İşte belediye başkanımızla olabilen röportajımızın harfi harfine tercümesi;
Sayın baskan, öncelikle telefonlada olsa röportaj talebimizi kabul ettiginiz için çok teşekkür ediyorum.Ancak, size ulaşmak bir hayli zor oldu. Kendinizi ulaşılması kolay bir yonetici olarak takdim ederken, bu durum bir çelişki değil mi?
Beyefendi, benim telefon numaram belli, vatandaşlarımızın hepsi ulasabilirken siz nasıl oldu da ulaşamadınız bilmem. Muhtemelen mesguliyettendir.
Sayın başkan, ben size ulaşdım. Ancak röportaj için randevu alamadım.
Cevdet bey, isimiz gücümüz var. Yoğunuz. Zaman en kıymetli emtia. Gazeteci arkadaslar ile çeşitli ortamlarda beraber oluyoruz ve soruları cevaplıyoruz. Biz de; sorusunu sorup da cevabını almayan yokdur. Haa... amacı fesatlık olanlardan başka... onlara cevap vermiyoruz.
Sizde bir ard niyet yoksa buyrun herseyi sorunuz.
Efendim estagfurullah, fesat ve şer bizden ötedir. Dedik ve sorularımıza başladık.
Nedir bu etnik siyaset?
Ne etnik siyaseti kardesim, burada yasayı, kanunu uyguluyoruz. Kanun önünde türkü, kürdü, lazi, cerkezi mi var Allah aşkına !
Ben bıktım bu saçmalıktan, birileri önümüzdeki seçimlerde Kürt vatandaşların oylarını almak için beni alet ediyor. Olay budur.
Biz 4 yılda ......tane is yeri açmış ve .......tane iş yeri mühürlemisiz.
Şimdi deyesiler ki;
Sen Menderes parkı ve balıkçı esnafını Kürt düşmanlığından hedef alıyorsun.
Evet Sayın başkan, aynen öyle...Benim de 2. Sorum bu olacaktı.
Fesubanallah, bu kadar açılan ve bu kadar kapanan esnaf arasından bula bula bu iki esnafı cımbızla çekip alacan ve beni etnik siyasetle suçlayacaksın haa.
Sorarım sana, senin ne alakan var bu esnafla ?
Kürt olup da iş yerini kapattığım başka esnafda var benim.
Kendisini benzin dokup yakacakdı. Sen o zaman neredeydin ?
Yangın söndürücü ile neden oraya yetişmedin ?
Yerli vatandaşında işyerinin kapattım. Sen o zaman neredeydin ?
Neden sahip çıkmadın?
Madem yoksun, bu esnafların özelliği nedir ?
Menfaat bağın mı var?
Göbek bağın mı var ?
Ne bağın var?
Sakın bana çıkıp da 2400.-TL/ay kira iyidir deme, ruhsatsız balıkçıyı savunma, 20 metre önünde dükkanı ihale ile tutan balıkçı, mevcut belediye dükkanından taşınmak istemiyor ise sen ona payanda olma...bu şehir hepimizin.
Eşkıya Aydın’a hükümdar olmayacak..
AYDIN halkı, AYDIN’ı yönetecek. Senin belediye baskanın döneminde, peşkeş çekilen, parklar, kaldırımlar, büfe yerleri, bahçelerin hepsi kanun nizam içerisine girecek.
Ne kadar ağlasalarda korkunun ecele faydası yok. Biz bu sözleri, mustecirlere aylar öncesinden söylüyoruz. Halkımızda buradan öğrensin. Hiç bir şey son dakika değil.
Peki başkanım konu anlaşıldı. O zaman size şöyle bir soru sormak istiyorum.
Cevdet bey kardesim, şimdi benim işim çok. Kalan soruları sonra sorarsın.
Ama başkanım, vatandaşın merak ettiği...
Tamam kardesim, benim zamanımda vatandaşa ait, şimdi alma zamanımı, vatandaşın hizmetide aksamasın.
Hadi hayırlı günler.
Bi son soru başk.......
Diiiiiit.
Asrın röportajı hevesimiz burada sona ermedi. Israrlı takibe devam edeceğiz, sayın okuyucularımız.