Cumhuriyetin bütün birikimleri ince ince doğranıp yok edilirken susarak, sessiz kalarak bir bakıma bu yıkıma ve kıyıma ortak olan ana muhalefet partisi ve diğerleri bu suçun gizli ortaklarıdır.
Asıl görevi Cumhuriyet ve onun değerlerini koruyup, kollamak, geliştirmek olan CHP maalesef bu görevi yerine getirmeyerek sınıfta kalmıştır. Küçük olsun, benim olsun az olsun benim olsun mantığıyla bünyesindeki ilerici, yurtsever, devrimci, Atatürk’ün ilke ve devrimlerine sıkı sıkıya bağlı bireyleri dışlamıştır. Rotasını altı okun felsefesinden uzaklaştırıp, iktidarın yelkenine rüzgar olmuş, değirmenine su taşımakta onun gölgesine sığınarak devrimci ruhunu yitirmiş iyice hantallaşmış slogan bile üretemez, ezilen kitlelere umut olamaz hale gelmiş, muhalefet görevini meclis çatısı altında, grup toplantılarında cılız bir sesle yapıyormuş gibi göstermektedir.İktidar partisinin her alanda ekonomik, sosyal, kültürel, etnik her türlü yıkımına karşı 21 yıldır iktidarda kalmasına sebeptir.
Daha birkaç gün önce MEB ile Diyanet arasında imzalanan "manevi danışman” adı altında okullara imam ve vaiz gönderilmesine ilişkin ÇEDES projesi laikliğe ve Anayasa’ya, laiklik ilkelerine aykırı bir projedir.
Ne pahasına olursa olsun ülkenin her köşesinde direnilmeli sessiz kalınmamalıdır . Bu mücadele bugün verilmez ise yarın çok geç kalınmış olacaktır...