Kol kola girilmiş bir Suriye muhabbetinin ardından,
Neredeyse boğaz boğaza girilmiş bir komşu,
Öngörü politikasının acı sonu.
Yarın beysbol sopalılar ardına bakmayacak,
Çekip gidecek.
Biz ise komşu ile baş başa kalacağız.
Tamam, kalacağız da
Yüz yüze nasıl bakacağız.
Bu politika neticesinde,
Mısır da darılmış bize,
İçişlerimizden size ne?
Deyip de…
Davet edilerek Birleşmiş Milletlere girdik.
NATO’ya ise, Kore’de şehitler verip de
bedel ödeyerek girebildik.
Emperyalizm de bize girdi.
Marshall Yardımları geldi.
Askerimizin donunu veren Amerika,
60 yıl sonra başına çuval da geçirecekti.
Adı konuşulmalıymış…
Neyin?
Şehitlerimizin kanı,
Gelinlerimizin al duvağı,
Ay-yıldızlı bayrağımızın.
Bakanlık kurumlarından, bankalardan, belediye ve vilayetlerden
silinen T.C yazıları…
Bugünler için, T.C ve bağımsızlığımız için bu uğurda kaç can verdik?
Kadınlar kocasız,
çocuklar babasız
kaldı.
Anam “Dede” deyip de kimseye seslenemedi.
Çünkü o doğduğunda,
iki dedesi de Çanakkale’de yatmaktaydı.
Ucube denen yıkılan heykeller
İçine tükürülen sanat ve
Sıkıntılı bayramlar…
Tencere, tava,
Hep aynı hava
Unutma
88 TL idari ceza,
Bir eczacı hanıma
Verildi Antalya’da.
Bir üniversite,
Sultan II. Abdülhamit’e
verdiği bir ödül ile
Toruna giydirildi cübbe.
Selam olsun nice değerlerimize.
Okumuşlar, elit hanımlar,
Bazı artist, türkücü baylar,
Hepsi birer akil oldular,
Açılım deyip coştular.
Dört bi tarafa koştular.
Barışı kim istemez? Çocuklarımız, gençlerimiz, kuzularımız var.
Artık analar ağlamıyor şimdilik.
Medyadan izledik.
Lice, Yolçatı köyünde 170 kişilik PKK Şehitliği açılır,
Silahlı teröristler nöbettedir, açılışa 5 bin kişi katılır.
Polis, askerimiz yol ve araç kontrolü yapmışlardır.
Az ötesinde KCK/asayişçileri de yol ve araç kontrolü yaparlar.
Cizre’de PKK, YDH-G örgütü militanları oluşturdukları asayiş
Kuvvetleriyle yol ve araç kontrolü yaptıklarını okuduk gazetelerden.
Kuzey Irak ve Suriye’de Türkiye sınırına yakın bölgelerde PKK, gümrük
kapısı adı altında, örgüt adına araçlardan tahsilât yaptıklarını okuduk.
Van’ın Gevaş’ında ve Şırnak’ta aktivistleri elde silah ortalarda,
Terörist cenazelerinde izler olduk.
Bu olanlar, açılımın neresi? Düşünmeden edemiyor insan…
**
“Çanlar kimin için çalıyor?”
Yıllar evvelinde,
Ernest Hemingway yazmıştı.
Ve
Uyumamamız için çalıyor.
Hepimiz için çalıyor çanlar…
**