Bugün bana ayrılan bu sayfayı, sevgili öğretmenim Yusuf Dursun'un derya yüreğine ayırdım.
-Dr. Cezmi Bayram’a-
Tanrı Dağları’nı aşarak geldik,
Orhun Irmağı’ndan taşarak geldik,
Alperenler gibi coşarak geldik.
Hemhâl olduğumuz, canandır bizim,
Şükür, rehberimiz Kur’an’dır bizim.
Doğudan batıya otağ kurduk biz,
Kuzeyden güneye mühür vurduk biz,
Bir kutlu davete gönül verdik biz.
En güzel çağrımız ezandır bizim,
Şükür, rehberimiz Kur’an’dır bizim.
Mübarek toprağı kanla yoğurduk,
Âleme yön veren bir nizam kurduk,
Secdeye kapandık, kıyama durduk.
Kalbimizde atan imandır bizim,
Şükür, rehberimiz Kur’an’dır bizim.
Çağları aşarken yüce devletim,
Kimimiz dul kaldık, kimimiz yetim.
Bir ölüp bin doğdu aziz milletim.
Varımız, yoğumuz vatandır bizim,
Şükür, rehberimiz Kur’an’dır bizim.
Yedi düvel silahına sarılsa,
Fitneyle, fesatla tuzak kurulsa,
Pervamız yok ölüm emri verilse.
Canımız vatana kurbandır bizim,
Şükür, rehberimiz Kur’an’dır bizim.
Pabuç bırakmayız ağaya, beye;
Allah rızasıdır bizde tek gaye.
Şehitlik âlemde en ulvi paye…
Yolumuzu çizen Furkan’dır bizim,
Şükür, rehberimiz Kur’an’dır bizim.
Yanılmasın, şaşırmasın hainler;
Sabrımızı taşırmasın hainler.
Naramızı duyan gafiller inler!
Tarihte şanımız yamandır bizim,
Şükür, rehberimiz Kur’an’dır bizim.
Verecek bir karış toprağımız yok,
Göklerden inecek bayrağımız yok,
Üflesen sönecek ocağımız yok.
Allah’a borcumuz bir candır bizim,
Şükür, rehberimiz Kur’an’dır bizim.