Büyük insanın tarifini yapmayacağım. Yazımı okuduğunuzda kimlerin küçük, kimlerin büyük olduğunu anlayacaksınız.
Zengin bir adamın, örneğin, demir tüccarı bir vatandaşın, küçük demircilerin işine göz dikmesi, onun işine soyunması doğru değildir.
Onun çok daha büyük, işlere soyunması ve küçük işletmelerin işini değil kendine yakışır büyük işler kurması doğrudur.
Bir başka örnek, bir belediye başkanının, ya da Devletin; dolmuşçunun, ekmekçinin, kasabın işine soyunması da doğru değildir.
Doğru duydunuz. Bir belediye başkanı, ya da Devlet; Ekmekçileri denetleyebilir. Kasapları denetleyebilir. Dolmuşçuları denetleyebilir. Fiyatlarını onların zarar etmeyecekleri seviyeye çekebilir ama, onların işine soyunması doğru değildir.
Sizler ey yöneticiler, her şeyin yönetim kadrolarını oluşturanlar, büyük makamın büyük insanları olmak zorundasınız.
Makamlarınız büyük olup ta üzerinde oturanlar sizler küçük kalırsanız, icraatlarınız da küçük ve sadece günlük olarak kalır. Sizlerin ileriye dönük büyük projeleriniz olmak zorunda dır.
Biraz açayım anlatmak istediklerimi.
Herkesin hoşuna giden toplu taşım araçlarının ucuzluğunu ele alalım ve belediyelerin aldıkları otobüslerle başlayalım konumuza.
Devlet ve belediyeler metro sistemlerini inşa edebilirler. Bunlar, büyük insanların yapması gereken işlerdir. Ama dolmuş, otobüs alıp o işi yapan küçük esnafların işine soyunamazsınız. Halkın yararına fiyatlarını kontrol altına alabilirsiniz. Halkımızı koruyabilirsiniz. Ama dolmuşçuluk ve otobüsçülük yapamazsınız. Küçülürsünüz.
Devlet ve belediyeler, Et ve balık kombineleri kurabilirler, kaliteyi ve fiyatı kontrol edebilirler. Ama kasaplığa soyunamazsınız. O işi yapan insanların küçük işleri sizi büyütmez küçültür.
Devlet ve belediyeler, Ekmek fabrikalarına un girdilerinin ucuz girmesini ve ekmeğin fiyatının ucuz olasını sağlayabilirler, kontrol edebilirler. Ama fırın açmaları ekmek üretmeleri onları yapan küçük esnafın işine göz dikmektir.
Sizleri bu işler büyütmez aksine küçültür.
Şimdi sizin büyümenizi, büyük devlet insanı olmanızı getirecek işleri öneriyorum.
Büyük devlet adamları insanları; halkının yapabildiği işlerden uzaklaşırlar.
Onların yapamadıkları alanlara girerler. Ama onları kontrol ederek, fahiş fiyatta ürettiklerini, satmalarını ve kalitesiz mal üretmelerini önlerler.
Sizler eğer gerçekten halkınıza ve Milletinize yararlı olmak istiyorsanız. Ve büyük devlet adamı olmak istiyorsanız; İşsizlik konusunda çok önemli yatırımlar yapabilirisiniz.
Mesela Denizli, Tekstil konusunda her türlü kumaşı üretiyor. O iş adamlarının ürettikleri malları işleyebilecekleri, 5000 metre kare, arazi üzerine 1000 er metre kare kapalı alanı olan, 20 fabrika binası kurunuz. Bu fabrika binalarında, konfeksiyon imalatı yapacak ve şehrinizden 100 er eleman çalıştırma garantisi veren, işletmeciye sembolik rakamla kiraya veriniz.
2000 kişiye iş imkanı sağlamış olursunuz.
Başka bir örnek, Belediyelere ait sanayi alanları yaratıp içlerine 1000 er metrekare kapalı alanı olan 50 adet fabrika binaları yapınınız. Yatırım yapacak, önce vatandaşınız, sonra Türkiye’nin dört bir yanından sanayicileri davet ediniz. Her bina da en az 20-25 eleman çalıştırma garantisi verenlere sembolik kiralarla onlara tahsis ediniz.
En az 1000 kişiye iş imkanı vermiş olursunuz.
Sadece bu iki projenin sonucu, 3000 insanımız iş sahibi olur. 10 000 insanımız ekmek yer. Devlete ve belediyelere el açmazlar.
Bu örnekleri çoğaltmanız mümkün. Birileriniz bu para nereden bulunacak diyorsunuz duyar gibiyim.
Sanayi alanı açmak belediyeler ve devlet için çocuk oyuncağıdır.
Üzerindeki binaların maliyetine gelince, çelik konstrüksiyon 1000 metrekare bir fabrika binası, taş çatlasın, 200 000 TL ye mal olur. Bir kasap dükkanının maliyeti de belediyemize 200 000 TL yi geçer. Her otobüs iki fabrika binası kurar.
Diğer yandan kömür ve makarna dağıtan Devlet, olamaz. Bu devlet modeli küçük adamların yönettikleri bir devlet modelidir. Yarattıkları insan modeli de, el açan, eksikli, mağdur, yoksul ve aç insan modelidir.
İnsanına İş imkanı sağlayan, onurlu insan modeli yaratan, sistemler kurmak, Büyük devlet adamlarının işidir.
Görünen o ki İktidarı ile muhalefeti ile kısa vadeli, küçük projelerle, günü kurtarmaya çalışan bir sistemimiz ve insan yapımız var.
Bu sistemler, ve adamlar, Büyük Türkiye’nin geleceğini sağlayamazlar..
***
Bu gün yüce Atatürk’ün ölüm yıldönümü.
Bir bakınız ne yapmış 10 yılda.
O imkânsız şartlarla, Milletinin kuramayacağı tüm fabrikaları, devlet olarak kurmuş. Hem işsizliği, hem dışa bağımlılığı ortadan kaldırmıştır.
Hiç mi okumadınız yaptıklarını? Hiç mi merak etmediniz?
Atam biz senin hiç izinde olmadık. Hep tatildeydik. Hep yaptıklarını bozmak ve satmakla meşgul olduk. Biliyoruz ki, bu gidişimiz, üreten, onurlu bir Millet olmaktan her geçen gün uzaklaşmaktır. Her şeyi ithal ediyoruz. Köleliğimiz yakındır.