Müslüman hırsızlık yapar,
Müslüman çalar,
Müslüman yalan söyler,
Müslüman hak yer,
Müslüman komşusu açken, tok yatar,
Müslüman yeşil sevmez, doğa sevmez,
Müslüman ağaç katleder,
Müslüman toprağı sevmez,
Müslüman ormanı sevmez,
Müslüman hayvanları sevmez,
Müslüman tecavüz eder,
Müslüman kimsenin hakkına saygı duymaz,
Müslüman daima kendi çıkarlarını düşünür,
Müslüman riyakârlık yapar,
Müslüman dolandırır,
Müslüman öldürür…
Dahası Müslüman vatanını sevmez!
Müslüman kendine Müslümandır kendini düşünür!
Öyle mi?
Bu mudur dinden anladığınız?
Bu mudur Müslümanlık?
Sadece ayna tuttum şimdiki Müslümanım diye dindar geçinenlere. Resim ne kadar vahim değil mi? Müslüman olup adını Yusuf İslam olarak değiştiren ünlü İngiliz müzisyen Cat Stevens şöyle söylemiş; “Ben önce İslam’ı tanıdım sonra Müslüman’ları, önce Müslüman’ları tanımış olsaydım asla İslam’ı seçmezdim.” Ne kadar üzücü değil mi?
Ben Müslüman bir aileden, bir Müslüman anne babadan doğduğum için ister istemez Müslüman doğdum. Oysa şimdi Müslümanları gördükçe “keşke böyle bir dinim olmasaydı” diyorum. Eğer bana sorsalardı ve şimdiki Müslüman geçinen ve insanları dinden soğutup çok fazla insanın ateist olmasını sağlayan bu bağnazları tanısaydım asla böyle bir dini seçmezdim. (Doğruyu söylemem gerekirse ben dinimi seviyorum, asıl dindar benim! ‘Dinci değil’ Çünkü ben ne yaparsam yapayım vicdanımın sesini dinliyorum! İbadetimi kendim ve inançlarım için yapıyorum. Sadece kendim bilmek istiyorum. )
Dinde sıkıntı yok aslında, insanlarda var. Şimdi önüne gelen dinci, önüne gelen Müslümanım diyerek uygunsuz her şeyi yapıyor, ondan sonra da bir kılıf buluyor. Tecavüzlere bile kılıf buldunuz siz nesiniz? Kimsiniz? Böyle mi emrediyor Kuran-ı Kerim! Biz Kuran-a göre hareket ettiğimizde zaten her şey yoluna girecek. Bir de siz yoluna girseniz.
Din şemsiyesi altında yapılmayan edepsizlik kalmadı. O kendini bilmez ne yaptığı, ne için var olduğu, kimden güç alarak kuruldukları bilinmeyen cemaatler tarafından bir sürü kepazelik yapılarak insanlar sömürüldü. Çocuklarımıza daha sonra işledikleri suçtan, tecavüzlerden hiçbir ceza almayan kurslar ve muhterem hoca geçinen densizlerin altında son model arabalarla, bunların nasıl da fakir yaşadığını ortaya seriyor. Dinin gölgesi altında, din adına yapmadığınız kötülük kalmadı!
Asıl yoluna girmeyen sizsiniz, kitabın dinin bir kabahati yok!
İslam’da şüphe vardır. ‘’Körü körüne inanmayın, araştırın’’ der cevabını kendinize göre (vicdanınıza göre; eğer vicdanınız varsa.) mantıklı açıklayan şeylere inanın. Felsefede de böyledir şüphe vardır. Demek ki nedir; din cahillerin elinde bu hale gelmiştir.
Müslüman dört kadın almaz. Kendi ailesine sonuna kadar sahip çıkar. İbadette gizlidir, kabahatte. Kardeşim saçmalığını ve utanmazlığını bir kenara koydum da; daha bir kadına zor bakıyor şimdiki erkekler. Kadınlar öyle masraflı, ya da her şey öyle pahalı. Bir aileye bakmak kolay mı? Aslında bir kadına dört koca olsa anca karşılayacak masrafını. Bunlar Müslüman olmayı; dört kadınla evlenmek özgürlüğü sanıyorlar. Çünkü akılları başka şeye ermiyor.
Müslüman gösteriş yapmaz. İbadetini insanlar önünde değil gizli yapar. Bunlar ne yapıyor namazı başkalarının önünde kılıyor, orucu başkalarının önünde açıyor. Yaptıkları ayni ve maddi yardımları da insanların gözüne soka soka yapıyorlar. Ne demiş İslamiyet “bir elin verdiğini öbür el görmeyecek” insanların gururunu kıra kıra yaptığınız yardımlar; ne size, ne yardımı yaptığınız insanlara yarar. İşiniz gücünüz gösteriş. Herkesin Allah’a yakınlığı kendine, bunu bağıra bağıra söylemenin insanları kandırmaktan başka kimseye faydası yok!
İnsanlara; inanan insanlara fakirliği öğütlüyorsunuz. Doğru o fakirler haline şükredecek ki siz rahat yaşayınız. Allah içinize sindirsin. Biz hakkımızı helal etmiyoruz. Sizi Allah’a havale ediyoruz. İlahi adalet bir gün elbet zuhur edecektir!