Biz iyi olursak; toprağa basarken açan çiçeği görürüz. Yaprağın damarını, bulutun yağmurunu, emeğin hamurunu görürüz. Biz iyi olursak, herkes zahmetin rahmete döndüğünü anlar. Gök bizim yerimize ağlar. Yer bizim yerimize çağlar.
Biz iyi olursak kara taş üzerinde, kara karıncayı görürüz. İşitilmez dediklerimizin naralarını duyarız. Geçici heveslerin dışına çıkarız. Biz iyi olursak, en büyük hazzı alırız.
Biz iyi olursak, örümcek bizi kötülere karşı kapatır. Kapandığın yerden âleme güneş gibi tecelli edersin. Biz iyi olursak, herkes güneşinden istifade eder. Herkesi ısıtır ve aydınlatırsın.
Tebessümle karşılanırsın. Öfkende hikmet ararlar. Suskunluğundan ders çıkarırlar. Biz iyi olursak; kötü, kötülüğünü anlar. Edebi hatırlarlar.
Biz iyi olursak; başı dik, alnı açık gezmenin hâlâ hayat sürdüğünü, başı dik, alnı açık gezenlerin büyüdüğünü görürler. Büyük olmanın kendini küçük görmekten geçtiğini bilirler.
“Biz iyi olursak, âlem iyi olur.” Biz iyi olursak; Mevla’yı hatırlarlar. Hatırlamak anmanın başlangıcı olur. Anmak utanmayı getirir. Mahcubiyetin yaşadığını görürler.
Biz iyi olursak geceler aydınlanıverir. Aydınlık bir kalbin âleme inkişafı zuhur eder. Biz iyi olursak, beraber çarpan gönüller birleşir. Her şey bir olur.
Biz iyi olursak; ışık hızından daha süratli bir hıza ereriz. Âlemde olmayan rayihalar dereriz. Biz iyi olursak kötü kokuları sileriz.
Biz iyi olursak; teslimiyetin gücünü keşfederiz. Bizi bizden fazla düşünenleri görürüz. Bakan gözler görmeye başlar. Manalı olur muhabbetle yapılan her bakışlar.
Biz iyi olursak; mâsivâya temayül olmaz. Lütuf görürsün. Hakk’tan lütuf gören halktan zaten görür. Lütuf görenin yedi mahalleye de tesiri olur. Halk iyiliklerin esiri olur.
Biz iyi olursak; memleket elden gitti zannedilse de, zan boşa çıkar. Bizi bizden iyi düşünenler, iyiler iyisi devreye girer. Hüküm sahibi sadece ve sadece iyiler iyisi değil midir? Biz iyi olursak, iyiler iyisine kavuşuruz.
Biz iyi olursak; kötülük unutulur.