Güz kış bahar yaz demeden perçeminde esiyorum
Dönmeze düştüm peşine sen nere ben ora beyim
Diyetini ödemeden aşka bilet kesiyorum
Gül ektim çorak teşine geçsin diye hora beyim
Kerç savsına ara sıra bir selamcık salıyorsun
Geleyime ardın sıra pasa kaval çalıyorsun
Çit çekerek sıra sıra eyvanında kalıyorsun
Bakıp şeşine beşine gelemem hiç zora beyim
Gönül dergahının piri sevi sunarak serinden
Semah döner ölü diri gönendikçe eserinden
Sanırsın kul pul esiri
yonga umar keserinden
Deniz dalga beleşine yelkenlerim fora beyim
Yokuş çıkıp inlemeden dere tepe düz akarsın
Yüreğimi dinlemeden dilime kement takarsın
Bir gülümü binlemeden kundaklayarak yakarsın
Sırt dönersem üçpeşine dönüşürsün mora beyim
Önce feylin ile eleş bildiğin ne varsa öner
Nihayeti ömür beleş her şekilde mumu söner
Hayat herdem dolu keleş namlusu döşüne döner
Hor bakarsan ruh eşine halini kim sora beyim
Düşe sarıp gelin telim toy düğüne bilenirim
Yer yarılsa çökse çelim sanma imdat dilenirim
Böğrümde koyarsan elim sittin sene ilenirim
Yarsırken Kafkas keşine fit olursun lora beyim
Gökkuşağı gönül ili kara gri ilmez Çimen
Tek bildiği sevi dili
başkaca dil bilmez Çimen
Elinde barış mendili artar hiç eksilmez Çimen
Bir düşersen ateşine belenirsin kora beyim