Belediye Meclis üyesi seçilmiş iseniz; bildiğiniz üzere Belediyeye hizmet ya da mal satmanız yasaktır.
Seçimlerde para harcayacaksınız. Milletin hizmetine angaryalarına talip olacaksınız. Çöpünü, pisliğini temizlemek için para harcayacaksınız.
Bu paraları tekrar kasanıza, fazlasıyla indirmenin yolunu bulmak zorundasınız. (İstisnalar hariç, onlar kaidelerin dışında kalırlar, çünkü çok azdırlar.)
Ele geçirdiğiniz, pardon, seçimlerini kazandığınız belediyeye hizmet ya da mal satmak zorundasınız.
Siz neden fon kurmuş, o fona para aktarmış ve seçimlerde bu paraları harcamıştınız ki?
Bunu aşmanızın ve yasaları delmenizin birçok yolu muhakkak vardır ve siz bunlardan birini veya birkaçını bulunmak zorundasınız.
Hemen yanınızda çalışanlar ya da, soy ismi sizinkine uymayan akrabalarınızın üzerine üç ayrı şirket kurarsınız.
Bir kursanız da olur ama, üç adet şirket kurduğunuzda teklif mektuplarını, her seferinde başkalarına imzalatmaya gitmek ve onlara gebe kalmak, zorunda kalmazsınız. Hepsini kendiniz hazırlar, kendiniz imzalarsınız.
Nasıl yani diyenleriniz oldu. Söylüyorum. Belediyeye Odun lazım oldu. Sizde odunsunuz, pardon odun tedarikçisisiniz ve her tür malın tedarikçiliğini yapıyorsunuz. Hemen kurmuş olduğunuz, bu size ait değilmiş gibi görünen şirketlerinizin her birinin antetli kağıdına, üç ayrı teklif mektubunu hazırlarsınız.
Seçilmesi için koşturduğunuz ve size borçlu olduğunu zanneden, Belediye Başkanının, ilgili müdürünün önüne koyarsınız.
Üç ayrı teklif mektubunda, üç ayrı fiyatı da siz yazarsınız. En pahalı teklifi de, en ucuz teklife de siz verdiğinize göre; odunları sizin üç şirketinizden birisinden almaya mecburdurlar.
Siz odunların, pardon sizin odunlarınız belediyeye, alınmış olur.
Kanunidir yaptığınız iş.
İhale yasasına uygundur.
Kanunlara, yasalara uygun olması, yeter zaten.
Vicdanlara, Hakk’a uygun olması gerekmez ki! Değil mi?
***
Bazen sıradan bir vatandaşa sorsanız, Vicdanın nerede olduğunu, size söylerler hemen!
Adalet hanımla aynı yerdedir büyük bir olasılıkla derler! Vatandaşımız onların nerelere düştüğünü çok iyi bilirler!
Tabi ki biz asaleti kendine münhasır, para kazanma hırsı gözlerine bürümüş, zatı muhteremler hayal ederek bu yazımızı yazıyoruz. Hiçbir oduncuya ve tacir belediye meclisi üyemize değil lafımız.
Emin olunuz ki hiçbir belediye meclisi üyesinin böyle yaptıklarını da zannetmiyorum. Benimkisi sadece, para kazanma ve belediyeden zengin olma yöntemlerini hayal ürünü olarak anlatmak. İşim gücüm yok ya hani zaman öldürüyorum. Sizlerinde kıymetli vakitlerini alıyorum. Özür dilerim.
Not: Tüm odunculardan özür diliyorum. Başka ürünlerden bahsetmememin sebebi, tesadüfen benzerlik olması halinin, çevremizdeki dürüst tacirleri üzmesinden korktuğum içindir. Biliyorum ki hiçbir belediyeye odun alınmaz.