Bayram gelmiş

Nevzat ARSLAN

Nas dediler, faiz haramdı, derken yüzde elliyi geçiverdi faiz. Her şey ateş pahası, enflasyon için ikili hane diyenler yanında, Enag ise, üçlü hanelerden söz etmekte. Bir gerçek var ki, hayat zor, hayat pahalı...

Bayram gelmiş neyime dedirtircesine...

**

Bekledi emekli, zamlı bayram ikramiyesi,

Arttırılırsa,

Bozulurmuş Devletimin bütçesi...

**

“Nerede o eski Bayramlar!”

Diye söyletir, akıp giden zaman.

Büyüklerin ellerini öpen çocuklar,

Cephane hazırlamış gibi para veren büyüklerimiz. Paşa hanım teyze vardı, evi mağara gibi 2-3 merdivenle inilir, çok da Yoksuldu. Her bayram biz çocuklara bozuk para verir, şaşırırdık.

**

Gencerlerimiz var, bizim oralara özgü,

Çocuklar düşer, oyuncak derdine,

Kızlar annelik duygusuyla elde bebekle,

Oğlanlar erlik hissiyle mantar tabanca belde...

Çocuklara kalsın bayramlar…

**

Sarılır uyurduk arife akşamlarından

Yeni alınan bayramlık pabuçlarımızla...

**

Hep içim burkulur... Balkan Harbinde cephede savaşan askerlere bir zabit karargahtan o gün bayram olduğunu öğrenir, döner ve askerleriyle bayramlaşır, ardından karşıdaki düşmana kurşun sıkmaya devam ederler...

**

Bu günlere dönelim.

Sakın unutmayınız,

Şu kısacık yaşamda,

Sıcak bir evin,

O evde yiyeceğin,

Cebinde namerde

El açtırmayacak 3-5 meteliğin,

Gülümseyen, gülümsediğin,

Bir gönül zenginliğin,

Ve de yaşam değerlerin

Var ise,

Ne kadar şanslısın…

**

Atılan ok,

Sıkılan kurşun,

Söylenen söz,

Geri gelmez.

Bir de,

Akıp geçen zaman,

Ardına bakmayan,

Geri gelmeyenlerdendir.

**

Doğru söylemişler;

Tarlan var ise, kıyısından,

Kayığın varsa, kıçından,

Atın varsa, yularından,

İşin var ise, başından,

Eşin var ise, yanından,

Çocuğunun ardından

Hiç ayrılmayasın…

**

Göz sevdiğini,

Gönül özlediğini,

Kuş yuvasını,

Gül goncasını

Her daim arzular derler…

**

Dün bitti.

Mevlana’ya kulak verelim,

"Dün, dünle beraber gitti cancağızım, ne kadar laf varsa düne ait, şimdi yeni bir şeyler söylemek lazım…”

Yarın dediğin bilinmez deseler de,

Umut yine de yarındadır,

Dağların ardında değil.

**

Yine Mevlana’ya bir dönelim.

“Hırsı bırak, kendini boş yere harcama,

Şu toprak altında çırak ta bir, usta da...”

**

Yaşam denen bu trende

Tren durup da düdük çaldığında,

İnip de o son istasyonda,

Ardında hoş bir seda bırakmaktır,

Değil mi asıl olan?

Yorum Yap
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yorumlar (2)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.