Kovitli, hüzünlü acı dolu yılları geride bırakmış olsak da mevsimler durmuyor sevgili okuyucularım. Dünyanın fiziksel döngüsüne karşı gelmek tabi ki mümkün değil.
11 Mart 2020 de Sağlık bakanı televizyonlardan ilk Koronavirüs vakasının haberini vermişti. O günden bugüne iki yılı aşkı süre geçti. Ülkemizde ve dünyada çok sayıda insan öldü. Büyük acılar yaşandı. Kimimiz eşimizi kimimiz ana babamızı bu virüse kurban verdik. Şimdilerde vaka sayıları azalmış gibi görünüyor. Yine de tedbirleri elden bırakmamak lazım. Yukarıda dünyanın fiziksel değişimine karşı gelemeyiz derken baharın müjdeli gelişini, çiçeklerin ve kuşların dönüşünü kast ettim.
Mevsimlerin mucizesini.
Bugün sanki tüm geçmişte olanlarla karşılaşmamış kötü günleri hiç yaşamamış gibi bir hisse kapıldım. Baharın gelişi ve onun duygularımıza verdiği pozitif güç beynime güzel çağrışımlar yaptırmış olmalı ki; gazetemizin iki değerli yazarıyla karşılaştım. İki sene öncesinin sıcaklığını ve eskiden kalan heyecan verici sohbetlerimizi anımsadım. Hiçbiri kaybolmamış yerli yerinde duruyor. Turistik Park tesislerinde uzunca bir sohbet yaptık. Ne dünyayı kasıp kavuran Korona belası ve ne de ülkemizdeki ekonomiyi allak bullak eden kriz neşemizi kaçıramadı. Yazarımız Mehmet Eroğlu ve Nevzat Arslan'ın su gibi akan esprili konuşmaları ve hayata dair pozitif bakış açıları bana cesaret verdi.
Ülkemizde ve dünyadaki onlarca olumsuzluğun aile bütçemize yansıyan ekonomik sıkıntıların bir an olsun önüne geçtik. Geleceğe dair umudumuzu tazeledik. Kuşkusuz baharın yaşama olumlu etkisi bizlerinde ruhuna olumlu yansımalar yaptı. Güzel dileklerle vedalaşıp ayrıldığımızda yüzümüzdeki masum tebessüm içimize huzur verdi.
Mutlu olmayı kahkaha ile gülmeyi gülen gözlerle bakmayı ne kadar da çok özlemişiz bunu anladım. İki yılı aşkın süredir adeta savaş meydanında verdiğimiz var olma mücadelesinin üzerimizde bıraktığı stres dolu kalın izlerin bizleri ne kadar yıprattığını anladım. Yeniden ümide hayata ve geleceğe sarılmanın hazzını gördüm. İçimden dökülen bu satırlar elbette bir köşe yazısı niteliğinde değil. Bunu gayet iyi biliyorum. Yazılacak onlarca konu var bunu da biliyorum.
Şimdi ülkenin bu kadar derdi sorunu varken yazarımızın yazdığı mevzuya bakar mısınız demeyin lütfen.
Bugün geleceğe umutla bakmanın cesareti ve sabırla güzel günlere kavuşacak olmanın mutluluk verici heyecanını yazmak yaşamak istedim sadece.
Teşekkürler Mehmet Eroğlu, teşekkürler Nevzat Arslan
Saygılarımla..