Ülkemiz son elli yıldır hızlı bir kentleşme olgusunu yaşıyor. Köyden kente göç 60’lı yıllarda gecekondulaşma ve çarpık yapılaşmayı getirdi.
Son zamanlarda gecekondular yerini çok katlı beton yığınlarına bıraktı, tarımsal alanlar iskâna açıldı. Kentlerin etrafındaki sebze ve meyve bahçeleri zeytinlikler talan edildi. Çocukluğunda bahçeli evlerde büyüyenler beton yığınlarında sağlıksız apartman dairelerinde yaşamaya başladı. Yeşil alanlar yok edildi. Yeşile hasret sağlığı ve sosyal yapısı bozuk fertlerden oluşan bir toplum ortaya çıktı.
Fabrikalarda ve devlet dairelerinde çalışan çoğu kentli nüfus obezite ve hareketsiz yaşamanın esiri oldu. Spor salonların da bu ihtiyacını gidermeye çalıştı. Ancak doğadaki temiz hava bu spor salonlarında yoktu. İşte bu ihtiyaçtan insanımız doğa ile buluşacak dernek ve kulüplerle insan ilişkisini kurmaya çalıştı.
Bu son 30 senenin olgusudur.
Aydın’ımızda 15 yıl evvel kurulan Aydın Doğa Dostları Dağcılık ve Doğa Sporları Kulübü’nün (AYDOS) faaliyetlerine katılmak için bende üye oldum.
Kulübün çalışmaları, sağlıklı yaşama olan katkıları takdire şayandır.
AYDOS’un Nisan ayı faaliyetlerinden Denizli Buldan kanyon yürüyüşüne katıldım. Buldan dağın yamacında kırılmış şirin bir tarihi ilçe. Sağlı sollu üzüm bağları arasından gün doğarken Buldan’a varıyoruz. Kanyon ilçenin hemen kenarından itibaren kuzeyine uzanıyor. Dere yatağı etrafı dik yamaçlardan oluşuyor. Sık bitki örtüsü, kayalar kanyon geçişimizi zorlaştırıyor. Zaman zaman dik yamaçlara tırmanıyoruz. Aydos’un keşif kolu bir hafta evvel güzergâhı işaretlerle belirlemiş. Katılımcılar rehber eşliğinde hareket ediyor. Hava bulutlu meteoroloji yağmur uyarısı yapıyor. Grup 4 saat içinde kanyonu geçmiş olması gerekiyor. Yağmur ihtimali bizlerde endişeye sebep oluyor.
Kanyon zirveye doğru yapılmakta olan orman yoluna bağlanıyor. Rahatlıyoruz. Aynı tempoda yürüyüşe devam ediyoruz. Yağmur çiselemeye başlıyor. Az sonra bizi zirvede bekleyen otobüslere ulaşıyoruz. 4 saatlik yürüyüş, zengin bitki örtüsü kent hayatının bütün streslerinden uzaklaştırıyor. Yürüyüş boyunca doğaya odaklanıp sanki dünya o kanyondan ibaretmiş gibi bir hisse kapılıyoruz.
Tam bir zihinsel arınma hali var.
Tecrübeli doğasever sporcular her an yanımızda, yardımlarını esirgemiyorlar. Dayanışma ve yardımlaşmanın en güzelini yaşıyorsunuz. Kanyonun sonunda bizi bekleyen otobüslerle Süleyman yaylasına hareket ediyoruz. Muhteşem gölün kenarında piknik mangalları değerli AYDOS yöneticilerince hizmete sunulmuş bulunuyor. Katılımcılar başkanın uyarılarına harfiyen yerine getiriyorlar. Yürüyüş yüksek konsantrasyon sayesinde başarıyla sonlanıyor yorgunluktan eser yok.
Süleyman Yaylasından Buldan’a ulaşıyoruz. Yağmur tüm şiddetiyle bastırıyor. Kanyonda bu yağmura yakalansak perişan olurduk. Buldan çarşısını geziyoruz. Sevecen saygılı Buldan halkına veda ediyoruz. Dostluk sevgi, saygı, yardımlaşma, paylaşmanın güzelliklerini yaşadığımız gezimiz son buluyor.