Aydın’da siyaset kısır polemikler ve ucuz algı operasyonları arasında sıkıştı kaldı. Özgün siyaset nerdeyse hiç ortada yok. Yerel siyasetçilerin çoğunun sesini hatta cismini vatandaş bilmiyor. Özellikle meclis üyeleri ve parti yönetim kurulu üyeleri sadece orada olmak dışında bir hareketliliği oluşturmuyor. Sadece bir yerde olayım. İşlerimi takip edeyim o kadar. Üstelik bunun iktidarı muhalefeti yok. Hepsi birbirine uyuyor. Kimse kımıldamıyor. Ne yazık ki bu durumda siyasette sığlaşmayı beraberinde getiriyor.
Aydın’ın gündeminde iki konu var ki gündemdeki yerini hiç kaybetmiyor.
Bunlardan ilki şiddet.
FETÖ sanığı Erkan Karaarslan'a usulsüz şekilde verilen ihalelere imza atmadığı için mobbing ve psikolojik eziyete maruz kalan Aydın Büyükşehir Belediyesi'nin birim müdürü Ümmü Gülsüm Altınel hakkında flaş bir karar çıktı. Belediye, maddi ve manevi tazminat davası açan Altınel'e 20 bin lira tazminat ödeyecek.
Kadın belediye başkanının yönettiği belediye kadın memura uyguladığı mobbing ve psikolojik eziyet mahkemece tescillendiği halde, siyasilerden tek kelime duyanınız var mı?
İkinci konu ise yolsuzluk ve rüşvet.
Ne yazık ki Özlem Çerçioğlu’nun yönettiği Aydın Büyükşehir Belediyesinde yolsuzluk ve rüşvet iddiaları gündemde düşmüyor. Kamu görevlilerinin lüks yaşamları, izah edilemeyen zenginleşmeleri zaman zaman gündeme geldi. Belediyedeki yolsuzluk ve rüşvet iddialarıyla ilgili bu sütundan sorular yönelttik. Üstelik Başkan Çerçioğlu’nun cevap veremeyeceğini bile bile… “Cevap veremez ama biz yine soralım” diyerek sorduğumuz sorulara cevap geldi mi? Tabii ki hayır!
Bnların üstüne özellikle son günlerde ortaya atılan bir iddia var ki, oldukça vahim. Yolsuzluk ve rüşvet iddialarının hiç eksik olmadığı Aydın Büyükşehir Belediyesi şimdi de Kuşadası ve Didim’deki bazı otellerin yüklü miktardaki su borçlarının silinmesiyle gündemde. Belediyeyi milyonlarca lira zarara sokan konuyla ilgili olarak Başkan Çerçioğlu’nun ağzını bıçak açmazken, 24 ayrı yolsuzluk dosyasından 72 yıl hapsi istenen Aydın Su ve Kanalizasyon İdaresi (ASKİ) Genel Müdürü Hakan Olkaç’ı görevde tutmaya devam ediyor. “Bir suç ile itham edilen herkes, suçluluğu yasal olarak sabit oluncaya kadar masum sayılır” ama Olkaç yolsuzluk şüphelisidir. Kediye ciğer emanet edilmeyeceği gibi, 450 milyon liralık bütçesi olan bir kurum böyle bir yolsuzluk şüphelisine emanet edilemez. Peki, Çerçioğlu neden emanet ediyor? ASKİ şahsi şirketi olsa emanet eder mi? Mesela JANSA'da genel müdür olabilir mi Hakan Olkaç?
O nedenle mutlak suretle yolsuzluk ve rüşvetle mücadele etmek için devletin seri bir şekilde net bir mücadele sürecini başlatması şart. Belediyedeki bu çark engellenemezse bunun faturası her zaman olduğu gibi hem siyasete hem halka çıkacak.
Bu siyasetin birinci maddesi arasında olması gereken siyasetçilerin ses verdiğini duyan var mı? Siyaset kurumu üç maymunu oynama yeri midir?
Değerli dostlar!
Bir yandan Aydın’ın kalkınması için kafa yoran, ruhunu veren insanlar varken bir yanda onların sırtından haklarını yiyen asalaklara artık fırsat vermemeli.
İnanıyorum ki bu asalaklar temizlendikçe Aydın’ın gücü yükselerek arşa değecek. Yeter ki bu olumsuzluklarla devlet ve millet mücadele etsin.