-Kadınlar Günü Anısına-
Önümüzdeki Cuma,
“8 Mart Dünya Kadınlar Günü”
Kutlu olsun…
Nazım Hikmet Usta,
Cefakâr, vefakâr ve de fedakâr kadınlarımız için;
“Kadınlarımız…
Anamız, avratımız, yârimiz
ve sanki hiç yaşanmamış gibi ölen
ve soframızdaki yeri
öküzümüzden sonra gelen…”
Diyerek kadınlarımıza veremediğimiz değeri dile getirmişti.
**
Biz de adı gibi aydın olan ilimizin kadınlarını
Bildiğimiz kadarı ile bu satırlara taşımaya çalıştık.
Ömer Seyfettin’in “Yalnız Efe” adlı hikâyesinde geçen konu, kimilerince Ödemiş,
Kimilerince ilimizde yaşandığı söz edilir. Bu olayın ve destanın
Aydın ile Ödemiş arasındaki dağlarda, (Atça-Akkovuk yöresi) yaşandığı gerçeğidir.
Sözün kısası; eşkıyalığa, zulme ve ağalığa karşı çıkan ihtiyar Yörük oğlunun Kezban kızı,
Bizim de İlk kadın efemiz,
“YALNIZ EFE”
Olarak edebiyatımızda ve gönüllerimizde yer alır.
Son kadın efemiz ise, günümüz dünyasındandır.
Aydın ilinin ilk kadın Belediye Başkanı,
81 vilayetin 2 kadın il belediye başkanından birisi,
ORC anketlerinde yılın en başarılı il belediye başkanı seçilen
Kadınların gururu,
Aydın’ın onuru,
Namı diğer,
“TOPUKLU EFE”
Aydın İli Tarihinde yerini alacaktır.
**
Birçoğumuz farkında bile değiliz.
Oysa Aydın’ın ilklerinden birisidir.
O, Aydın ilimizin ve de Türkiye Cumhuriyetinin ilk kadın muhtarıdır.
Muhtar Gül Esin hanımefendiden söz ediyoruz.
1930 yılında, Türk kadınına ilk kez belediye seçimlerinde seçme ve seçilme hakkı tanındığını, 26 Ekim 1933’te kadınların köy ihtiyar heyetlerine ve muhtarlığa seçme ve seçilme hakkını kazanmıştır.
1933 yılında Türkiye'nin ilk kadın muhtarı seçilen Gül Esin, Aydın'ın Çine İlçesi, Demirdere köyü (Karpuzlu) muhtarlığını yapmıştır.
1901 doğumlu Muhtar Hanım, kahvehanelerde kumar oynamayı yasaklamış ve kız kaçırma olaylarını önlemiş ve nikâh işleri ile ilgili çalışmalar ve düzenlemeler yaparak adından söz ettirmiştir. 1990 yılında vefat eder.
Atatürk tarafından da ödüllendirilmiştir.
Atatürk Bulvarında Türk Kadınlar Birliği tarafından
Anısına 2011 yılında bir heykeli yaptırılmıştır.
Saygın bir kadına,
Aydın Kadınlardan saygı ve vefa örneği.
Bir kez daha analım…
**
Aydın Baltaköylü Arşın Teyzeyi (Aysın Bacısını) unutabilir mi?
Yörük Ali’nin Milli Mücadeleye katılmasına sebep olan kişilerden
Birisidir Aysın Bacı.
Yunan Aydın’ı işgal etmiştir.
Tarlasına giderken Yörük Ali kızanı bağırır;
-Destur erkek geliyor.
Bu söz üzerine kadınlar arkasını dönüp yol vermeli.
Oysa Aysın Bacı ses verir;
-Kâfir buraya gelmiş, vatanımız, namusumuz tehlikededir.
Siz başınıza oyalı feslerinizi, kuşağınıza ve koynunuza nakışlı mendillerinizi
Takıştırmışsınız da elinizdeki demirlerle erkeğiz mi diyorsunuz?
Haydin oradan be…
Yörük Ali Efe şöyle bir duraklar,
O gün Milli Mücadeleye katılma fikrinin beyninde şimşek gibi
Çaktığından söz etmiş ve sıkıldığını anlatmıştır.
Baltaköy önündeki Menderes köprüsünde savaşan asker ve efelere
Köyün kadınlarını örgütleyen Aysın Bacı su, yiyecek taşımış,
Bir yandan da omuz omuza savaşmıştır.
Daha sonra Baltaköy askeri deponun olduğu yerdeki
Arazisi için kamulaştırma bedelini almamış,
Bağışlayarak parmak basmıştır.
Ama…
Arşın Teyzenin mezarı kaybolmaya yüz tutmuştu da
Aranıp bulunduğunu öğrendik nihayet…
**
Aydın’ın Yunan tarafından işgalinde Çete Ayşe ses getirmiştir.
Kocasını Cihan harbinde vatana şehit vermiştir.
İmamköy’lü Ayşe Kadın küpelerini satarak bir mavzer satın alır.
7 yaşındaki oğlunu Demirci Mehmet Efe’ye bırakarak Yörük Ali Efe yanında
Elde mavzerle Kepez sırtlarında üç gün Yunan askerlerine kurşun sıkar.
Aydın’ın üstünden girip de altından çıkıverdiğini söylemiştir.
Yaralanır, tedavisinin ardından yine kurşun sıkmaya başlar.
Hastalanır, Dalama’da Yörük Ali Emmisi Muğla’dan doktor getirerek
Derdine derman bulur.
Savaş sonrası Atatürk Aydın’a geldiğinde İstasyon Meydanı’nda,
Çete Emir Ayşe’nin de aralarında bulunduğu kahramanlara İstiklal Madalyası takmıştır.
Bu kahraman Ana;
“Savaştım Yunana karşı, elimde kalan en değerli şey Atatürk’ün göğsüme taktığı İstiklal Madalyasıdır” demiştir.
Adına film çekimi devam etmektedir.
Bir kez daha saygı ile analım…
**
Leman Kısa Hoca hanımı da analım…
Yaklaşık yarım asır önceye dayanan (1968),
“Aydın Tarihi ve Coğrafyası” adlı 156 sayfalık bir kitap yazan
Kapak olarak Tralles Üç Gözleri seçilen bu eser de ilimiz için
Tarihi, kültürel ve coğrafi bir önem taşımakta olan bir eser ve emektir.
**
Yakın zamana gelelim hele bir;
Rahmetli Muazzez Türüng…
Yenipazar’lı Kabarıkların uçarı kızı.
TRT Halk Müziği sanatçısı,
Radyoda Yurttan Sesler korosunda
Türkü söylemeye başladığında,
Yoldaki otları temizleyen Kara Mehmet,
-Iradıyonun sesini açın da Muzzez kızı dinleyelim.
Diyerek yere çöker, gururla tebessüm eder.
Adını yâd edelim…
**
Kadınlar Günü haftasında analım onları…
Gurur duyacağımız Muhtar Gül Esin,
Türkiye’nin ilk kadın muhtarı ilimizden çıkmıştır,
Kurtuluş Savaşı veren ülkenin o günlerinde
Çete Ayşe, Arşın Teyze ve diğerleri…
Biz Aydınlılar öğüneceğimiz değerlere sahibiz.
Onları gelecek nesillere de aktararak,
Hak ettiği saygıyı göstermeliyiz.
Hiç olmazsa eserlerini ve adlarını yâd edelim…
**
Son sözümüz,
Kadınlar Gününde kadınlarımıza,
Biz erkekler değil miyiz ki;
Ferhat olduk, Şirin uğruna dağları deldik, sular akıttık.
Mecnun olduk, Leyla uğruna çölleri aştık, kendimizden geçtik.
Kerem olduk, Aslı uğruna ateş gibi yandık, kül olduk.
Yusuf olduk, kuyulara düştük, satıldık, kul köle olduk.
Ama her şeyi sevdiğimiz kadınlar uğruna yaptık…
KADINLAR GÜNÜ KUTLU OLSUN.