Aydın'ın Göbeklitepe'sinde doğa ve tarih buluşması

Aydın’ın Çine ilçesinde yer alan ve yaklaşık 2 bin 600 yıllık bir geçmişe sahip olduğu değerlendirilen Gerga Antik Kenti, doğaseverlerin gerçekleştirdiği geziyle yeniden gündeme geldi. Madran Dağı’nın arkasında yer alan bu gizemli kutsal alan; tapınakları, kayadan yapılmış heykelleri ve doğal güzellikleriyle bölgenin keşfedilmeyi bekleyen hazinelerinden biri olarak dikkat çekiyor.

GERGA’DA TARİH VE DOĞA İÇ İÇE

Ekosistemi Koruma ve Doğa Sevenler Derneği (EKODOSD) tarafından düzenlenen gezi turunun bu haftaki durağı olan Gerga Antik Kenti, Aydın’ın Göbeklitepe’si olarak da anılıyor. Rehber Hakan Bahçecioğlu’nun eşlik ettiği gezide, katılımcılar antik kentin tarihi ve kültürel değerlerini yakından tanıma fırsatı buldu. Bölgede gerçekleştirilen incelemeler sırasında kaçak kazı izleri de gözlemlendi ve bu durum doğa ve kültür mirasının korunmasının önemini bir kez daha vurguladı.

EKODOSD Başkanı Bahattin Sürücü, antik kentte yapılan çalışmalara ve bölgenin korunmasına yönelik çabalara değinerek, Gerga’nın tarihsel ve kültürel önemine dikkat çekti. Sürücü, 2008 yılında bölgede yapılan kaçak kazıların kutsal yapının bütünlüğünü tehdit ettiğini belirttiklerini ve bu durumu ilgili kurumlarla paylaşarak önlemler alınmasını sağladıklarını ifade etti. 2020 yılından itibaren Aydın Arkeoloji Müzesi ve bilim insanlarının desteğiyle sürdürülen kurtarma kazıları sayesinde kutsal yapının yıkılma tehlikesinin ortadan kalktığını da sözlerine ekledi.

BÜYÜLEYİCİ BİR TARİH YOLCULUĞU
George E. Bean’in Batı Anadolu’daki seyahati sırasında Gerga hakkında, “Bana göre daha büyüleyici bir yer yoktur” sözlerini hatırlatan Sürücü, antik kentin devasa kayaların üzerine kazınmış ilginç yazıtları, tapınakları, aslan ayakları ve boğa başlı heykelleriyle tarih ve doğanın müthiş bir uyum sergilediğini belirtti. Gerga’nın çevresindeki köylerde bulunan devşirme malzemelerin, bu antik yerleşimin geniş bir coğrafyaya yayıldığını gösterdiğini de ekledi.

GERGA ANTİK KENTİ’NİN TURİZME KAZANDIRILMASI ŞART

EKODOSD Başkanı Sürücü, bölgenin sürdürülebilir şekilde korunması ve turizme kazandırılması gerektiğini vurgulayarak, “Bu eşsiz kültürel ve doğal alanın korunarak değerlendirilmesi ve dünyaya tanıtılması için gerekli adımlar atılmalıdır” dedi. Kaçak kazıların önüne geçmek için alanın belirli bölgelerine fotokapan yerleştirilmesi gerektiğini ifade etti.

Gerga’nın Latmos (Beşparmak) Dağları, Gökbel Dağı ve Madran Dağı gibi tarihi ve doğal zenginliklerle dolu bir coğrafyanın parçası olduğunu belirten Sürücü, bu bölgede keşfedilmeyi bekleyen daha pek çok önemli kültür varlığının bulunduğuna işaret etti. “Gerga gibi kutsal alanlar, insanlık tarihine ışık tutacak eşsiz kaynaklardır” diyen Sürücü, bölgenin bütüncül bir yaklaşımla korunması gerektiğini dile getirdi.

AYDIN’IN KÜLTÜR VE DOĞA TURİZMİNE KATKI

Gerga Antik Kenti, tarih ve doğanın buluştuğu benzersiz yapısıyla sadece Aydın’ın değil, Türkiye’nin de önemli değerlerinden biri olarak öne çıkıyor. Zeytin hasadı zamanı dışında neredeyse kimsenin uğramadığı bu ıssız ama büyüleyici alan, yapılan çalışmalarla gelecekte çok daha fazla ziyaretçiye ev sahipliği yapabilir.

EKODOSD’un doğa ve kültür mirasına yönelik duyarlılığı, bu tür alanların korunması ve tanıtılması için umut verici bir adım olarak görülüyor. Gerga, hem tarih hem de doğa tutkunları için keşfedilmeyi bekleyen bir cennet olmaya devam ediyor.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Kültür Sanat Haberleri