Bu gün köşemde bir misafir köşe yazarı dostumun yazısına yer veriyorum. 01.01.1995 tarihinden bu yana 300 ün üzerinde projesini iktidarlara ileten ve hayata geçirten; Aydın Milletvekilleri gönüllü yardımcısı, Eczacı Mehmet Gebenç’in yazısını, birlikte okuyalım.
Aydın Ve Nazilli Kamuoyunun Merak Ettiği Konular?
Eskiden bir Sayın Bakan "_Gaziantep ve Aydın İllerimizden heyetler var" denildiğinde "_Aydın heyetini hemen içeri alın çünkü onlar şu müdürü şuraya bu memuru şuraya sürün (tayin edin)demek için gelmişlerdir. Gaziantep heyeti yatırım için gelmiştir. Onların işi uzun sürer. Aydın heyetinin işi Aydın havası gibi kısa sürer. Sayın Valiyi telefon ile aradığımızda iş tamamdır. Dilekçeye belgeye ihtiyaç yoktur" der Sayın Bakan.
Bu çok eskiden beri devam eden gelenek ve görenektir(!). Sadece Sayın Nahit Menteşe Bey Aydın İlimizin bu realitesini bildikleri için gerek Aydın gerekse bütün illerimiz için kendilerine şikayete gelen milletvekillerden hem yazılı dilekçe hem de belgeleri isterlerdi. Milletvekillerin sözlü şikayetlerini değerlendirmeye bile almazlar vekillerin Sayın Valilerine sözlü talimat vermezlerdi. Çünkü bu tür yaklaşımlardan daima sıkıntılar ve kul hakkı doğduğunu bilirlerdi. (Devlet Tecrübesi ve Ahlakı)
Bir gün Aydın Valimiz Merhum Recep Yazıcıoğlu Beyin makamındayız. Ankara’dan İçişleri Bakanlığından telefon geldi. Bir Milletvekili Sayın Bakana sözlü şikayette bulunmuş. Sayın Bakan bunun uygulanmasını Sayın Yazıcıoğlu`ndan istiyorlardı. (sözlü talimat). Merhum Valimiz Sayın Recep Yazıcıoğlu aynen şunları söyledi "_Sayın Bakanım Lütfen Kendinize ve Bana yanlış ve haksız, hukuksuz icraatlar yaptırmayınız. Şu anda makamınızdaki Sayın Milletvekilinden şikayetlerini yazılı ve belgeli olarak isteyiniz. Sayın Milletvekili yazılı ve belgeli olarak şikayetlerinde ısrar ediyorsa lütfen bana gönderiniz ve incelemeden sonra gereğini yapacağımdan şüpheniz olmasın. Ancak haksız ve hukuksuz sayın milletvekili şikayetlerini de dikkate almayacağımı da biliniz. Çünkü konu yargıya gittiğinde Sayın milletvekili bu yargı sürecinin hiç bir yerinde yer almadığı gibi devletimizin itibarı ile oynadığı yetmiyormuş birde yasal tazminatları devletimize ödetmektedir . Saygılarımla arz ederim Sayın Bakanım" dedi ve telefonu kapadı.
Bir başka ziyaretimde Sayın Valimize meraktan sordum"
_Sayın Valim o telefon konuşmasından sonra Sayın Milletvekilinin yazılı ve belgeli şikayeti size ulaştı mı?. Sayın Valimiz "_ eften püften gerekçelerle ve sözlü talimatlarla sayın bakanımıza ve bana yanlış, hukuksuz işler yaptırmaya art(!) niyetli sayın milletvekillerimizin şerrinden(!) kamu görevlilerimizi, bütün insanımızı ancak bu yolla koruyabiliriz. Yazılı ve belgeli şikâyet dilekçesi istediğinizde sayın milletvekili meydanı boş bulamaz ve istediği gibi at oynatamaz dedikten sonra şu fıkrayı anlattılar;
Bir gün elindeki cevizi poposuna ölçen maymuna diğer maymun sormuş?
Ne yapıyorsun?
Maymun cevap vermiş "-Bu cevizi yutacağımda çıkacak mı diye ölçüyorum" demiş. Bu fıkrayı söyledikten sonra, Merhum Valimiz Sayın Recep Yazıcıoğlu "-Siyasi Partiler Genel Merkezlerinde millet vekillerinin şikayetlerini yazılı ve belgeli iletebilecekleri bir birim kurarlarsa bu tür haksızlığa ve hukuksuzluğa yol açan durumlar ortadan kalkmış olur. Böylece Hem Siyasi Partilerin Disiplinini Bozacak Onlara Oy ve İtibar Kaybettirecek icraat yapmak isteyen Sayın Milletvekillerin hevesleri kursaklarında kalır, hem de kamu personelimiz başta bütün insanımızı korumuş oluruz. Sayın milletvekilleri de şikayetlerini genel merkezlerine yazılı ve belgeli iletecekleri (sayın bakanlarımızı ve sayın valilerimizi rahatsız edemeyecekleri) için toplumdaki adalet ve güven ortamı yara almamış, milletvekili şikayetleri de bir disiplin altına alınmış ve genel merkez süzgecinden geçmiş olacaktır. Yargı sürecinde de sayın milletvekili yargılamada taraf olacaktır" demişlerdi. Ve ilave ederek "-Siyasi Partilerimiz böyle bir sistem kurmadıkları için bana iletilen her talebin yazılı ve belgeli olanlarını inceliyorum diğerlerini dikkate almıyorum. Çünkü bu dünyanın üstünde hakka, hukuka uygun işler yaparsak toprağın altında öyle rahat uyuyabiliriz." demişlerdi.
Merhum Sayın Valimiz ne kadar doğru söylemişler. İnşallah şu anda ve kıyamete kadar toprağın altında huzurlu uyuyorlardır. Son görevimiz olan cenaze namazına ev arkadaşı Prof. Dr. Osman Altuğ Bey ile birlikte katılmak nasip oldu.
Sayın Valimiz kendisine haksız, hukuksuz işler yaptırmak isteyen Sayın Milletvekiline, sormuşlar; Sayın vekilim sizin derdiniz nedir?
Sayın vekil cevap vermiş; "-Benim etrafımda üç beş kişi var onlar beni dürtüklüyorlar. Bende sizi dürtüklüyorum veya dürtüklettiriyorum. Bende gündem oluşturma hastalığı var. İşsizlere iş yeri açtıramıyorum, başka faydalı projeler üretemiyorum. En kolay ve ucuz icraat seri plaka vermedi, hazırola geçmedi, karşı tarafa çalışıyor (ne demekse?) gibi nedenlerle insanları mağdur ettirerek başarısızlığımı gizlemek istiyorum. Başarısızlığımın faturasını kesecek adresler üretmeye, bulmaya çalışıyorum. Seçimi kaybedersek ve bunun faturasını bir yerlere kesmezsem bunun faturasını bana keserler. Ben sıkıntıya girerim. Ben sıkıntıya gireceğime başkaları sıkıntıya girsin. Benim stratejimin özü budur
Sayın Valim deyince, Merhum Valimiz "-Sayın Vekilim trafik kazası yaparsınız, kanser olursunuz, bir şekilde yaptığımız yanlışlıkların bedelini Allah (C.C.) size ödetir. Çünkü Allah (C.C.) adildir, kimseye haksızlık etmez ancak haksızlıkları da affetmez." dedim.
Aydın ve Nazilli kamuoyu Nazilli ilçe Emniyet Müdürü Sayın İlyas Karpınar beyin neden Aydın Merkezde görevlendirildiğini? Şikâyetin hangi Sayın Milletvekilimizden veya Hangi Sayın Milletvekillerimizden kaynaklandığını? Sayın Milletvekilimizin yazılı ve belgeli delilleri nelerdir? Parti İl ve İlçe Teşkilatları ile İl Koordinatör Sayın Milletvekilleri gerekli inceleme ve araştırmaları yaptılar mı? Elçiye zeval olmaz. Aydın ve Nazilli Kamuoyunun merak ettikleri bu konularda yazılı olarak iletilen bütün bilgi ve belgeler yine bu sayfada kamuoyunun bilgisine sunulacaktır. Yazılı belge ve bilgi gelmediği takdirde takdir kamuoyunun ve sayın başbakanımızındır. Sayın başbakanımızın düzeltmeye çalıştıkları sistemi yamultmaya, kovanın altını delerek suyu, emeği, gayreti boşa çıkarmaya kimin veya kimlerin hakkı vardır?
Aydın Millet vekilleri Gönüllü yardımcısı Mehmet Gebenç.