Aydın’da siyaset gittikçe kızışıyor. Geçenlerde CHP merkez ilçe başkanlığı seçimi vardı. İki adaydan biri olan Sayın Bayram İnci kazandı. Ben de oyumu kullandıktan sonra arkadaşlarımızla Kuşadası’na döndüm.
Merkez ilçe başkanlığına seçilen arkadaşı yakından tanırım. Dürüst çalışkan kimseye karşı ön yargılı olmayan kişilikli biri. Seçildiğine ben de çok sevindim.
Ama seçim sonuçlarının açıklandığı günün akşamı 150 kişi ile yemekli kutlama yapılmış.
Seçimlere katılan diğer arkadaşta gayet olgun ve daha önceleri il yönetiminde bulunmuş değerli bir kişi.
Ben 150 kişiyi toplayıp kutlama yapılmasını anlamış değilim. Ne demek sanki meydan savaşı kazanılmış gibi kutlama yapılmasına bir anlam veremedim.
Bunun adı resmen bölücülüktür. Kazananda kaybedende CHP’ye gönül veren ve partiyi destekleyen üyelerdir.
Kime karşı bu kutlama yapılıyor anlaşılır gibi değil.
Bu yemeğin sponsorluğunu da bir süre önce belediye meclisinden istifa eden Sayın Ahmet Gümüş’ün yaptığı söyleniyor.
Yani 150 kişinin yediği yemeğin gider masrafı Ahmet Gümüş tarafından karşılanmış.
Peki, Sayın Gümüş az bir oyla kaybeden arkadaş ve ona oy verenler CHP’ değiller mi?
Bu yaptığınız ayrımcılık değil mi?
Bağışlayınız ama bu resmen bölücülük değil mi?
Sayın Adnan Bilek’in geçenlerde hakkınızda yazdığı yazıyı bende çok eleştirmiştim. Ama bu ayrımcılığınız nerdeyse Adnan Bilek’e hak verir duruma geliyor.
Sizin için “CHP sonradan gelip başköşeye oturdu” diye eleştirenlere hep karşı çıktık. Bu parti sen ve benle olmuyor herkesin gelip katkı yapması gerekir dedik.
O nedenle Sayın Gümüş’te CHP büyük katkıları oldu. Bu parti ve partililerde katkılarından dolayı vefa gösterip belediye meclisine seçti.
Şimdi de Sayın Gümüş Efeler merkez ilçe belediye başkanlığına aday adayı.
Aday adaylığı gayet normal. Kimse buna bir şey diyemez. Bu adaylık demokratik bir yarıştır. Herkesin seçme ve seçilme hakkı var.
Benim tuhafıma giden Sayın Gümüş’ün yanlı davranması.
Merkez ilçe seçiminde il yönetimden sadece Sayın Remzi Uğurun haricinde diğer yönetim kurulu üyeleri Bayram İnci’yi desteklediler.
Bu destek başka yerlere mesaj vermek için olduğu kanısındayım.
Çünkü seçim sonuçları açıklandığında il başkanı Barkan Kalınomuz’un konuşmasında açıkça bunu gösteriyordu.
Kalınomuz konuşmasında, “bu seçim göstermiş ki hiç kimse örgütten üstün değildir. Bu seçim bazılarına ders olsun” anlamında bir konuşması parti içindeki olumsuz görüntüyü ortaya çıkarıyor. Anladığım bu mesaj Sayın Özlem Çerçioğlu’na gönderilmiştir.
Divan Edebiyatımızın çok önemli şairlerinden olan Fuzuli (1495–1556)Bir şikâyet mektubunda şöyle seslenmiş:
“Söylesem tesiri yok, sussam gönül razı değil”
Sayın Özlem Çerçioğlu Türkiye genelinde en başarılı belediye başkanı olarak üst sıralarda yer alırken ve Genel merkezce tekrar tek aday gösterilirken bazılarındaki bu çekememezlik niye.
Sayın Çerçioğlu’ndan başkasının Aydın’da şansı yokken yakalanan bu önemli fırsatı neden en iyi şekilde kullanmayalım. Neden bazı ayak oyunları ile partiye gönül verenler arasına ayrımcılık ve ötekileştirme yapalım. Hep birlikte bir yumruk olup bir yere vurulması gerekmez mi?
Geçen bir okurum neredeyse beni Özlem Hanım’ın adamı olarak anlatıyor. Özlem Hanım’la ya bir defa ya da en fazla iki defa ayaküstü selamlaştık başkada herhangi birlikteliğimiz olmadı.
Özlem Hanım bu partiyi sürükleyip başarıya götürüyorsa Aydınımızda çok başarılı işler yapıyorsa görevimiz ona destek olmaktır. Bu yalnız Özlem Hanım için değil kim ayrımcılık yapmadan hizmet verirse onunda yanında olmalıyız.
Aydınımızın tanınmış simalarından ve şimdiki AKP milletvekili olan Mehmet Erdem’in amcası Orhan Erdem bir gazeteye verdiği demeçte Özlem Hanım hakkında bakın ne diyor:
“Ben kentime hizmet edeni takdir ederim. Özlem Hanım, halka yakın sıcak ve sevecen. CHP’lilerden çok farklı. Açılımı olan bir insan” diyerek övgüyle söz ediyor.
Ama bizler ne yapıyoruz birbirimizi sucu bucu diye ayırıma tabi tutuyoruz. Biz kazandık gelin kutlama yapalım.
Bu olmadı Sayın Gümüş. Takdir ettiğim bir insan olarak bu ayrımcılık yapmanız size yakışmadı.
Cumhuriyet, çağdaşlık ve Atatürk devrimlerinden uzaklaşılmış, dine dayalı bir yönetim hâkimiyetinde ülke kanımca felakete doğru giderken ülkemiz ve parti için el ele gönül gönüle vermemiz daha mantıklı değil mi?
Özlem Hanım Aydın’da bu kadar başarılı işler yaparken bizler Aydın’da yaşayan bireyler olarak belediye başkanının yanında olmalıyız.
Sayın Gümüş Efeler Belediye başkanlığı için aday adaylığınızı açıkladınız. Yürekten kutlar başarılar dilerim.
KÖSE HEM KENDİNE HEM DE MHP'YE ZARAR VERİYOR
Sayın Fevzi Köse MHP il başkanlığına seçilir seçilmez daha önce belediye meclis üyesi iken olumlu ve uyumlu çalıştığı belediye başkanına karşı oldukça sert muhalefet yapmaya başladı. Elbet bunu doğal karşılamak gerekir.
Toplumun önüne çıkan her insan ister siyasetçi olsun ister yerel yönetici olsun eleştiri kültürüne açık olması gerekir. Zaten eleştiriye açık olmayan bir insan hiçbir şekilde başarılı olamaz. Çünkü öz eleştiri insanı yanılgılardan kurtarır. Bir Alman atasözü var “Keskin bıçak olmak için çok çekiç yemek gerekir” der.
Sayın Köse’nin açıklamaları ve basın toplantılarının içeriği hiçbir zaman gerçekleri yansıtmıyor.
Belediye meclisi üyesi iken Sayın Başkana methiyeler söyle, İl başkanı olunca durum değişsin. Bu Köse için büyük çelişki.
Köse’nin Belediye meclis salonundaki basın açıklaması bir şovdan başka bir şey değildir. Bu gibi tutumlar hem partisini hem de kendini yıpratmaktan başka bir işe yaramaz.
Bu gün ülkem çok kötü günler yaşarken, Sayın Köse bu konularda ağzını açmıyor.
Ya hukuktan, adaletten, özgürlükten, insan haklarından ve demokrasiden yana taraf olacaksın.
Ya da din istismarcısı, işbirlikçisi, bozguncu, yalancı ve dolandırıcıdan yana
Taraf olacaksınız
Ülkemizde, kimisi dini, kimisi etnik kimliği, kimisi mezhepçiliği, kimisi de
Çağdaşlığı istismar ediyor.
Bu olumsuz durumdan köseden bir demeç geldiğini hatırlamıyorum.
AKP de bu durumdan çok memnun herhalde. Nasıl olsa Sayın Köse bizim yerimize konuşuyor bize gerek yok diye uzaktan seyrediyorlar.
Mecliste nasıl MHP, AKP sıkışınca hemen yardımına koşuyorlarsa, Aydın’da da MHP sanki AKP stepnesi.
Tanıdığım ve değer verdiğim Sayın Köse’nin partisine ve kendisine yakışır demeçler vermesi gerekir.
Yoksa bu fevri hareketleri hem kendisine hem de partisine zarar verir.