Aydın, Aydın!.. Güzel Aydın, aydınlık Aydın, bugün Atatürk’ün Aydın’ı 3. Kez teşriflerinin/şereflendirişlerinin 90. Yıl dönümü. Aydın için özel bir tarih; 3 Şubat 1931. Onun için de gül Aydın, gül!..
Aydın ili, Mustafa Kemal Atatürk’ün 1924, 1930, 1931 ve 1937’de olmak üzere dört kez ziyaret ettiği bir ildir.
1.Ziyaret: 8 Şubat 1924’te eşi Latife Hanımla birlikte İzmir üzerinden Kuşadası’na gitmiş, Sökelilerin kendisini ısrarla Söke’ye davetlerine kayıtsız kamamış ve 9 Şubat 1924 günü de Söke’ye gelmiştir. Yeni inşa edilen Türk Ocağı binası Mustafa Kemal Paşa tarafından açılmıştır.
2.Ziyaret: 5 Mart 1930’da İzmir’den Antalya’ya giderken Aydın tren istasyonunda 10 dakika kalmış, trenden inmemiştir. Aynı gün aynı trenle Nazilli’de de 10 dakika kadar kalıp hareket etmiştir. Bu geçiş sırasında gerek Aydınlılar gerek Nazillililer bir gece şehirde gecelemesi için ısrarcı olmuşlarsa da Paşa daha sonra gelirim sözüyle her iki şehirde de gecelememiştir.
3. Ziyaret: “Büyük Ege Gezisi” program çerçevesinde Atatürk 3 Şubat 1931 günü saat 10.00’da İzmir’den hareket eden trenle saat 15.00’te Aydın’a gelmiştir. Vali Konağı, Garnizon, Aydın Belediyesi ziyaretlerinin ardından Aydın Türk Ocağı binasına gelmiştir. Zİyaret sonrası Nazilli’ye geçmiş, yarım saatlik arada Nazilli Türk Ocağı, Belediye ve CHP heyetlerini Kabul etmiş, devamında da Denizli’ye geçer. 4 Şubat 1931’de de Denizli’yi teşrif eder.
4.Ziyaret: 9 Ekim 1937’de Nazilli Basma Fabrikasının Açılış dolayısıyla gerçekleşen ziyarettir. Atatürk bu açılış için yanında Başvekil vekili Celal Bayar, Dahiliye Vekili ve CHP Genel Sekreteri Şükrü Kaya ve diğer vekiller olduğu halde Nazilli’ye gelir. Bu seyahat sırasında heyette İsmet İnönü, bizim 1973’te DTCF’de Devrim Tarihi dersimize giren Prof. Dr. Afet İnan ve milletvekilleri vardır.
Atatürk ve beraberindekiler önce Nazilli Halkevine giderler. Biraz dinlendikten sonra da Basma Fabrikasına doğru yola çıkarlar. Fabrikaya vardıklarında giriş kapısının yanındaki kitabede şöyle yazmaktadır:
“Atatürk Birinci Endüstrileşme Planı’na göre Sümerbank’ın kurduğu ilk Türk Basma Fabrikasını açtı. 9 Ekim 1937.”
Atatürk, Fabrika Genel Müdürünün odasında dinlenirken Nazilli Halkevi Başkanı Sami Kutluğ ile Başvekil vekili Celal Bayar birer konuşma yaparlar. Sami Kutluğ, Nazilli halkı adına minnet ve şükranlarını arz eder. Başvekil vekili Celal Bayar da konuşmasında fabrikanın gerçekleşme aşaması hakkında bilgiler veriri. İşte o bilgilerden bazı satır başları:
“Bankamız(Sümerbank) fabrikayı kurmak için Sovyet endüstrisi ile teşrik-i mesai etti.Büyük ve modern fabrikayı vücuda getirdi. Fabrika makinelerinin ve techizatının ekseriyeti yakın komşumuz ve dostumuz Sovyet Rusya’dan alınmıştır. Fabrika altı milyon liraya mal olmuştur. Fabrika ayda bir buçuk milyon liralık pamuk işleyecektir. Fabrika 28 bin iğ, 800 otomatik tezgâh ile çalışacak ve 2.400.000 kilo iplik istihsal edecektir. Bununla 20 milyon metre basma imal edilecektir. Fabrika senede 15 bin ton kömür yakacaktır. Her gün 2400 işçi çalışacaktır. Nazilli Basma Fabrikası ilk Türk Basma Fabrikası olmakla tarihi bir şeref taşıyor. Atatürk büyük halaskar açılış töreninde yüksek huzurlarıyla şeref bahşetmişler ve riyaset buyurmuşlardır. Kendilerine, hükümet, mesai arkadaşlarıma ve şahsım namına derin şükranlarımı arz ederim.”
Değerli okurlarım, Atatürk’ün Aydın ziyaretlerini hatırlatacak kadar verdiğim bilgilerin daha geniş ve teferruatlı bir şekilde okumak isterseniz Yrd. Doç. Dr. Günver Güneş’in “Mustafa Kemal Atatürk’ün Aydın Seyahatleri” başlıklı makalesini internetten bulup okuyabilirsiniz.Takdir edersiniz ki, Atatürk’ün bu ziyaretlerinde trenin geçtiği her istasyonda halkın olağanüstü ilgisiyle karşılanmış, vatandaşlar tazahüratlar ve alkışlarla sevgi gösterilerinde bulunmuşlardır.
Benim dayım Ali Kımıl merhum Kore Gazisiydi. Denizli’nin Güney ilçesinden Nazilli Basma Fabrikasına işçi olarak gelmişti. Aradan yıllar geçti ben 1969-1970’te Aydın Lisesinde devamında da Nazilli Lisesinde okudum. Dolayısıyla hem Aydın’ın hem Nazilli’nin özellikle de Nazilli Basma Fabrikasının duygu dünyamızda apayrı bir yeri oluşmuştu.
Demem o ki Aydın, Yunanlıların 15 Mayıs 1919’da İzmir’i işgaliyle beraber daha ortada düzenli bir ordu yokken Yunan ordularına karşı efeleriyle karşı durmuş kahramanlar diyarıdır.
Kurtuluş Savaşı sonrasında, Türkiye Cumhuriyeti sürecinde de Atatürk’ü çok iyi anlamış muasır medeniyetler yolculuğunda hep iyiyi ve güzeli aramıştır. Bunun sonucunda ülkemizin üreten; tarımı, turizmi, sanayisi ve ticareti ile ülkemizin kendi kendine yeterli olan illerinden birisi olmuştur…
Sözü yine başlangıçtaki cümlelerle noktalamak istorum değerli okurlarım:
Aydın, Aydın!.. Güzel Aydın, aydınlık Aydın, bugün Atatürk’ün Aydın’ı 3. Kez teşriflerinin/şereflendirişlerinin 90. Yıl dönümü. Aydın için özel bir tarih; 3 Şubat 1931. Onun için de gül Aydın, gül!..
Sevgilerle…