Efendim, çok sevdiğim bir dostum, bana bir slâyt maili gönderdi. İzledim. Slâydın içeriğinde bir gurup arıyla sinekleri bir şişeye koyarlar.
Şişenin taban tarafını ışığa doğru, açık olan ağız kısmını da karanlığa doğru yerleştirirler. Arıların hepsi ışık olan tarafa doğru üşüşürler. Ama şişenin tabanı cam ve onların yabancısı olduğundan çıkmayı başaramazlar. Bu arada sinekler, şişenin ağzına doluşuyorlar ve karanlıktan çıkıp kayboluyorlar. Ağzı açık olan şişeden karanlık tarafa doğru tek bir arı bile gelmiyor. Camın önünde ışığa doğru çabalarına devam ediyorlar.
Arıların ne kadar akıllı varlıklar olduklarını biliyoruz. Sinekler ise malum hayvanlardır. Arılar ne kadar temizse adı üstünde sinekler de o kadar pis.
Arılardan korkarız bizi sokarlar diye, ama sineklerden midemiz bulanır.
Evet, ışığa doğru yürüyenlerin önünde her zaman engeller olacaktır kuşkusuz. Onlar engellere rağmen ışıktan vazgeçmeyenlerdir. Ne tür engel olursa olsun önlerinde, çabalarını sürdürenlerdir. Ve bu uğurda ölebilenlerdir.
Yürek, azim, sevgi, ilkeler, dürüstlük bunu yaptıran. Kendisine saygı Topluma saygıdır. Sinekler karanlıkta sıvışan kaçaklardır. Karanlığa yürüyenlerdir. Sinekler sinsi, ilkesiz, yüreksiz, korkak varlıklardır. SADECE kendi yaşamları söz konusudur. Nerede çıkar varsa nerede yemek varsa nerede
Rahat yaşayacaklarsa oraya giderler. Onlar için karanlık olması önemli değildir açıkağızların.
Arıyı kovalamak istersiniz savunur. Onun amacı ışığa ulaşmaktır. İğnesini sapladığında öleceğini bilerek savaşır. Ve değerleri için ölür. Ama sinekler kaçarlar sonrada yılışarak tekrar gelirler.
Engellere rağmen ışığa yürüyenlere, ışığa ulaşmak için çabalayanlara ışık saçanlara selam durmak gerekir.
Bu arı sinek öyküsü bu günkü siyasete nasıl uymuş. İlkesiz, yüreksiz ve dönek adamlar günümüzde nasıl çoğalmış.
12 Eylül baskıcı ve zülüm döneminde halk kütüphanelerinde ve okul kitaplıklarında solcu kitap ve yayın arayanlar şimdi partilerde ön saflarında cirit atıyorlar. Geçmiş de papatyalığı kimseye bırakmayan bazı hanımlar şimdi partilerde boy gösteriyorlar.
Yıllarca önemli bir makamları işgal eden bu zaman zarfında kurumuna faydası olmayıp da sadece makamını kaybetmemek için siyasi iktidarların yetkililerine biat edip hazır olda duran ve onların verdikleri her emri anında yerine getirerek makamında koruyup ta, kurumuna yararlı olmayan sineklerden bazıları partilerde boy gösteriyorlar. Hani derler ya yüksek bir mevkie çıkmak için çaba gösteren birisi kadar alçak bir adam yoktur. Şu anda Aydın genelinde bulunan partilerde bu duruma uyan var mı acaba? İşte siyasi parti yetkilileri bu gibileri çok iyi tanımaları gerekir. Bunların geçmişini araştırıp ona göre tavır alması gerekir.
Bu gibi insanların yaşamları boyu sinsilikten, eğilip bükülmekten başkalarına emir kulluğu yapmaktan başka bir işe yaramayan bu sineklerin topluma verecekleri bir şeyleri yoktur.
Bütün kötülüklerin kaynağı bencilliktir. En tehlikelileri ise ikiyüzlü kişilerdir.
Bütün siyasi partilerin milletvekillerini ve yöneticileri yazar arkadaşlarımızın eleştirileri ile doğruları bulmalarına yardımcı olmaktan başka da bir art niyetleri de olamaz.
İnsanlar buğday başakları gibidir, içleri doldukça eğilirler.
Eleştiri belki güzel bir şey değildir, ama gereklidir. Ne var ki bu eleştirilerden ders alan yöneticiler olsun.
Bu nedenle birlikte yürüdükleri insanları iyi tanımaları gerekir.
Bu dilek ve temennilerimle bütün önemli görevde bulunan yetkililere başarılar dilerim.