Bizim zamanımızda babalar oğullarını
“Paşa olacak oğlum benim…” diyerek severlerdi.
Geçenlerde misafirlikteyiz, evin küçük oğlunu dedesi sevmeye başladı.
“Paşa olacak, benim aslan torunum…”
Evin gelini, dedeye seslendi.
“Aman baba! Paşa olmasın, Ergenekon, balyoz, ay ışığı, gün ışığı
deyip de paşalar hapislere düştü, hapislere girmesin oğlum…”
**
1930’lu yıllar…
Artvin ili, Yusufeli ilçesinde Hikmet küçücük bir çocuktur.
Cumhuriyet Gazetesinde Kuleli Askeri Lisesi sınavlarının ilanını okur.
Birden ağlamaya başlar, sınava katılmak istese de maddi durumları elvermemektedir.
Mahalle esnafı kendi aralarında kahvede para toplayıp Hikmet’i sınava gönderir.
Mahallelinin desteği boşa değildir. Hikmet oğlan da varmış yine bir hikmet ki,
Bursa Işıklar Askeri Lisesini birinci olarak bitirir.
Orgeneral Hikmet Köksal Türkiye Cumhuriyetinin 37.Kara Kuvvetleri Komutanıdır.
Hikmet Paşa, 81 yaşında iken 28 Şubat dönemi soruşturmasında tutuklanmıştır.
Bir ara sızlanır,
—Keşke terfi edip de Kara Kuvvetleri Komutanı olmasaydım…
Diyerek üzülür.
Terfi ettiğine sevinmeyip de üzülmenin bir başka benzeri var mıdır?
**
Bizim evde kaybettiğimiz 50TL parayı bulunca bi sevindik, bi sevindik.
“Allah fakirin eşeğini kaybettirir, bulduğunda da sevindirirmiş…”
Işid terör örgütüne istedikleri 5 milyon dolar ödenmeden
Cumhurbaşkanlığı seçimleri öncesinde rehin tutulan 49 konsolosluk görevlilerine
kavuşmak nasip olur inşallah!
**
Biz çocuklarımızı “Polis geliyor” diye korkuturduk.
Bu defa büyüdüklerinde bilinçaltında polis olacağım diyerek
oyuncak tabancalarla sokaklarda
“Hırsız-Polis”
oyunları da oynadılar.
**
Aman kafaya dikkat!
Ergenekon ve Balyoz denilerek yakalanan, tutuklanan paşaların boynundan tutarak,
araçlara bindiren polis memurlarını da izledik.
Aman kafaya dikkat!
Bu kez de polis, polisi boynundan tutarak araçlara bindiriyordu.
Polis, polisten dert yanıyor, Polis polisi suçluyordu.
Emniyet müdürlerine önden arkadan kelepçeler takılmış TV’de izledik.
Gündeme damga vurdu; “Kaç İsmail kaç” sözleri.
Allah’ı var İsmail de kaçıyordu.
İstanbul’da polis aileleri ve yakınları İstanbul Adliyesi önünde bir miting alanını
andırırcasına bir kalabalık oluşturmuşlardı.
**
Tıpkı Silivri’de olduğu gibi…