Bugün ülkemde ahlak anlayışı bozuldu. Hırsızlık yapan, kul hakkı yiyen, haksız kazanç sağlayan, yalan söyleyen ve en önemlisi de ayrıştırmacı ve bölücü bir topluma yaratılmaya doğru gidiliyor.
Hem de bunların bazıları bu gayrimeşru işleri yapanlar İslamcılığın ve toplumun yüzkarasıdır.
Bu gibi davranış yapanlar asla İslam olamaz.
Birde yalanı, talanı, hırsızlığı ve yüzsüzlüğü bildikleri halde karşı çıkmayan ve bunları meşru görenler veya göstermeye çalışanlar topluma ve ülkeye en büyük kötülüğü yapan şeytanlardır.
Toplumun ahlak anlayışı bozuldu.
Toplumun bu gibi olumsuzlukları kabullenmesi ve takdir etmesi, insanlarımız üzerinde oynanan psikolojik baskı, etki ve sistemli propaganda yalaka basın ve sözde yalaka yazarlar sayesinde gerçekleşiyor.
Türk toplumu medya üzerinden yapılan propagandalarla anlama, düşünme ve yorum yapma yeteneğini kaybetmektedir.
Toplum bu olumsuz ve ayrıştırıcı programlar sayesinde şartlanıyorlar.
Yukarda belirtildiği gibi Türk Ulusu uyutulmaya ve narkozlanmaya çalışılıyor.
Bizzat bazıları eliyle son günlerde bir alevi düşmanlığı yaratılmaya çalışılıyor.
1980 öncesinde Kahramanmaraş ve Çorum olaylarını acı bir şekilde yaşadık.
Oldukça çok canlar gitti.
O dönemde Alevi- Sünni çatışması alevlendirilerek birçok vatandaşımız yaşamlarını yitirdi.
Geçmişte Maraş olayları toplu aile cinayetleri şeklinde işlendi.
Amaçları Alevi ve Sünniler arasında kin ve nefreti sokarak ayrıştırmayı ve bölünmeyi derinleştirmekti.
Bir söylentiye göre o dönemde murat araba ile gezen bir MİT elemanının kışkırtması ile olaylar başlamıştı.
Yine aynı kişinin sağ sol olaylarında provokatörlük yaptığı söylendi.
Alevilerin içlerine dede diye ajan soktular olmadı. Siz azınlıksınız dediler olmadı.
Aleviler öz be öz Türk’tür, Türkmen’dir.
Ülkemin aydınlık yüzüdür.
Aleviler Emevi anlayışına uymadıkları için yozlaşmadılar.
Türk milletinin örf ve adetlerini, gelenek ve göreneklerini, saz ve söz ustalığını alevi vatandaşlarımız devam ettirdiler.
Alevilerde kadın erkek ayırımı yoktur.
Okuma oranı yüksektir.
Hangi cem evine veya bir alevi yurttaşın evine giderseniz gidin mutlaka Hz. Ali ve Atatürk’ün resimlerini yan yana görürüsünüz.
Çocukluğumda köyümüze komşu bir alevi köyü vardı. O köyün halkını düşman veya dinsiz olarak görürdük.
Çünkü bizlere çocukluktan beri Alevileri en büyük toplum ve din düşmanı olarak gösterildi.
Ama şimdi alevi toplumu ülkemin aydınlık yüzü, laik, yenilikçi ve vatansever olarak görmekten gurur duyuyorum.
Bir vekilimiz cem evlerini terör yuvası olarak değerlendirip hedef gösterirse,
Sayın bazı yetkililerin cem evleri için “CÜMBÜŞ EVİ” diyorsa.
Karacaahmet cem evini hedef haline getirirse bu ayrımcılık değil de nedir?
Küresel eşkıya ve işbirlikçileri ülkemde iç düşman yaratmaya çalışıyorlar.
İç düşman olunca iç savaşta kaçınılmaz olur.
Türk halkı artık çok iyi biliyor ki, alevi kardeşlerimiz bu ülkenin temel taşıdır.
Aslı unsurudur.
O nedenle Sünni bir aileden gelen birisi olarak diyorum ki:
BENDE ALEVİYİM.
Kendini bilmezlere ve küresel şirketlerin taşeronlarına ve alevi düşmanlarına karşı ilerici, çağdaş ve öz Türk olan alevi kardeşlerimizin yanındayız.
Çünkü karanlığa karşı aydınlığın yanında olacağız.