Devrildi tezgâhın ya Habib-i Neccar
Yıkıldı eyvanın, çekildi sular
Hatay Antakya şimdi kan ağlar
Çağlardın, bahtına ol figan düştü.
***
Şairler yatağı “Kahraman” Maraş
Bir gece rüyanda göründü kem dehhaş
Bedenler kefensiz, toprakla yoldaş
Senin de diline çok feryat düştü.
***
Urfa dediğin Nebi’ler diyarı
Şanına şan ekledi, hürriyet şiarı
Göğsünde madalya, ulus kararı
Bu demde şanına ol firak düştü.
***
Antebin etrafı gül ile diken
Güller kıpkızıl, kan ağlar hem
Gazilik beratın vardı ezelden
Şol devran bahtına şehitlik düştü
***
Bir zaman çağırırdık Vadi-i Leman
Sen de dalgalandın vah Adıyaman
Bağrında yankılandı acı, pek yaman
Yazık ki şanına bak giryan düştü
***
Seyhan yatağı, Rab’bin bereketi
Altında zeminin bozukmuş tıyneti
Hiç hak etmedin sen bu felâketi
Özüne senin de bu yıkım düştü.
***
Osmaniye dediğin Türkmen diyarı,
Dün, bugün, hem yarın, tarih fuarı
Aldırmadı gafiller, her dem uyarı
Mizandan kaçana çok vebal düştü
***
Yeşildin Malatya, toza bulandın
Yıkılmaz dediler, beyhude kandın
Karlı bir günde ciğerden yandın
Ne yazık özüne kor ateş düştü.
***
Amed mi desem sana, yaksa Diyarbakır
Yetmez kasidene binlerce satır
Ne yazık bahtında çağlayan kahır
Bağlar’ına dert ile çok figan düştü.
***
Kilis… Antebin son göz ağrısı
Öncüpınar… Anayurt bayram kapısı
Tutsun mu genç kızlar yavuklu yası
Senin de bahtına kara gün düştü.
***
Milletçe ağladık, yürekten yandık
Acılar deryasına canımız bandık
Sallandı Anadolu, beşiktir sandık
Vatanın sathına köz ateş düştü.
***
Ben söylerim kalem yazar ahımı
Arşa saldım ahım ile vahımı
Unutulmaz kıyametin yakını
Bugün bağımıza sâm hazan düştü.