Siz hiç işsiz kalma duygusunun ağırlığını yaşadınız mı?
Haydi diyelim, kavga ettin, karşı geldin, hata ettin, suç işledin…
O zaman sonucuna katlanır, ceketini alır gidersin.
O ayrı bir konu…
Ama ottan, b.ktan denecek sorun ve küçük hesaplar ile
Kişiyi ekmeğinden etmenin de bir bedeli elbette olacaktır.
**
Adam babasının tarlasında bile işçiyi kapı önüne bırakmayı on kez düşünür.
İşveren, işçisini tembel bulursa önce gayretli olması için uyarır.
Sonrasında ancak yarın gelme der.
**
Kamuda, görevli amir memur işini iyi yapmaz ise, uyarılır.
Kınama verilir, gündeliği kesilir, unvanı düşürülür.
Hatta gerektiğinde bir başka yere tayin edilir.
Daha da olmaz ise, işten atılır. İdare mahkemesine başvurulur…
Temelde bilinir ki, ailesi, çoluğu çocuğu vardır.
Her şeye rağmen onlar da göz önüne alınır.
**
Taşeronluk Ak Parti dönemi uygulamasıdır.
Yerel ve idari kuruluşlarda işçinin geleceği iki dudak arasındadır.
Sosyal demokrat zihniyet taşeron işçiye eziyet etmeme ilkesi taşımaktadır.
Sosyal demokratı işten atma da başı çekerse varın anlayın ötesini…
Kaldı ki, CHP bu uygulamayı kaldırmayı vadeden tek partidir.
**
Anasına, danasına,
Referansına,
Yalakanın taklasına,
İspiyoncunun yalanına,
İdareci geçinenin düzenbazlığına
Bakıp da kişiyi aşından, ekmeğinden etmek…
**
Adam babasının işinde bile ameleyi birkaç kez uyarır da sonra işi bıraktırır.
Devlet dairesinde uyarması, kınaması, yevmiye kesintisi var.
Babanın işi değil tamam da karşındakine bari saygı duymayı öğrenmelisin.
Zaten taşeronluk gibi bir açmazın içine düşürmüşler.
Bunun bedelini ailesi, karısı ve çocuğu çekecektir.
Arkadaki sosyal hatta siyasi kitleleri de göz ardı etmek niye?
Unutmayın ki, onların “Ah!” çekmeleri ise, iç sızlatıcıdır.
Bugün varsın da yarın nerede olacaksın kim bilir?
Unutma ki, bu işin ilahi ve manevi boyutu da var.
Boşuna dememişler;
Alma mazlumun ahını,
Çıkar aheste aheste…