Allah’tan ümit kesilmez deriz, artık elimizden bir şey gelmediğinde.
Halledemediğimiz bir sorunu aslında Yaratana havale etmektir bu.
Kuldan ümit kesilir. Haber kesilir. Selam kesilir.
Yardan haber kesilir, ümit kesilir.
Anadan kesilir, babadan kesilir, arkadaştan dosttan ümit kesilir.
Her şeyden ümit kesilir. Herkesten ümit kesilir de Allahtan ümit kesilmez.
Yolun sonuna geldiğimizi mi belirtmektir, yoksa artık yapabileceğimiz bir şey kalmadı mı demektir? Ya da ölüyor, helalleşin demek midir bilinmez.
Çünkü her anlamda kullanılır, Allahtan ümit kesilmez.
Can çekişen insan için, canlı için, hayvan için yapacak bir şey kalmadı ama Allahtan ümit kesilmez deriz.
Şimdi ülkem için, ülkemin tarımı için, ülkemin turizmi için, Ülkemin sanayisi için, ülkemin ekonomisi için diyecek tek şeyimiz kaldı Allahtan ümit kesilmez.
Peki, yapılabilecek her şey yapıldı mı?
Her formül denendi mi?
Alınması gereken tedbirler alındı mı?
Yapılması gereken ameliyatlar yapıldı mı?
Hayır, kocaman bir hayır!
Aksine yanlışa giden her yol denendi.
Ülke çıkarı için değil, egolarımızı tatmin için meydanlar okundu.
İç siyasetimiz için dış siyasetimiz feda edildi.
Kocaman bir hiçler topluluğu kaldı elimizde.
Aç bir kabadayı gibiyim.
Ayakkabısının burnu sivri, sırtı basılmış yumurta topuklu, bir kabadayı gibiyim.
Elimizde kürdan ama çorba bile içememişim.
Kahramanız ya, meydan okuyoruz ya, ver gazı, alkışlar gırla, ama Millet sefalete doğru gidiyor.
Hiç mi, Yahudi esnaflarının hareketlerini, incelemediniz. Siz ne kadar bağırsanız da onlar, Kuzum, kuzum diye, diye malını satar paracıklarımızı da alırlar. Biz ne yaparız. Hem kel, hem fodullar gibi ahkâm keseriz. Ondan dükkânlarımızı kapatacak noktaya geliriz.
Hadi sadece kendimiz olsak dükkânı kapatalım başkasının yanında çıraklığa ya da ameleliğe başlayalım da, koca ülkenin işleri kesatsa ne olacak? Ülkemizi mi yamayalım birilerinin sırtına? Karın tokluğuna çalıştırsınlar mı bizleri?
Bir yerlerde yanlış var efendiler. Sizlerin tuzu kuru. Çalışmadan devlet kesesinden yardım ve teşvik aktardıklarınızın durumları da iyi. Ürettiği halde ihracatın olmaması nedeniyle ürettiklerinin karşılığını alamayan onurlu çalışkan insanlar sıkıntıda efendiler.
Tarım la uğraşanlar, Turizmle uğraşanlar, sanayi ile uğraşanlar, batıyor ya da küçüle, küçüle mikrometre ile görünecek hale geldiler. Siz hala çağ atlayan, sıçrayan, Türkiye den bahsediyorsunuz. Bana söyler misiniz İnşaat yapıp satarak zengin olan bir ülke var mı Dünya da?
Allahtan ümit kesilmez de diyemiyorum. Çünkü yapılması gerekenleri yapmadınız ya da aksini yaptınız. Allah mütevazı insanları sever. Sizler mütevazılık dilinizde olmasına rağmen, Yüreklerinizde kof bir kahramanlıkla dolusunuz.
Onun için, Allah’tan ümit kesilmez diyemiyorum efendiler. Boşuna büyüklenmeyiniz, “Sizden büyük Allah var padişahım, Allah var” diyebiliyorum.
Ama sizin müritleriniz sizleri uçurmaya başladı ya, ayaklarınız yerden kesildi ya.
İşte üzüntüm onadır. İslam’ı da, Maun Suresinde bahsedilenler gibi sizler gözden düşürdünüz ya. Padişah kim mi? Ben ise padişahlardan bahsettim. Her yanım padişah dolu. Her yanım yanlışlar la dolu. Selametle.