18-24 Eylül arasında Ahilik Haftasını kutluyoruz.
19 Eylül’de, dün de Gaziler Günü’nü kutladık.
Türk milletinin tarihi yolculuğuna baktığımızda hem Türk milletinin varlığı için yapılan sayısız savaşlarda canını veren şehitlerimiz ve şehitliklerimiz ile karşılaşıyoruz hem de insanlık âlemine armağan ettiği insanı maddesi ve mânâsıyla yücelten ahilik kültürü ve vakıf yapılanması misali sayısız kurum ve kuruluşu gerçekleştirdiğini görüyoruz.
Binlerce yıllık Türk tarihi akışı içerisinde hem vatanın korunması, devlet olgusunun gerçekleşmesi hem de hayatın içinde insan unsurunun huzurlu, güvenli ve mutlu yaşayabilmesi başka türlü mümkün olmazdı, olamazdı zaten.
Ahilik, oluşturduğu sağlam değerler olgusuyla hem Anadolu Selçuklu Devlet yapılanmasında hem de Osmanlı Devletinin yapılanmasında önemli yere ve işleve sahip olmuştur. Ahi Evran ve Şeyh Edebalı gibi ahi öncüleri bu yapılanmanın sembol isimleri olmuştur.
Altı yüz yıl boyunca o günün bilinen dünyasının merkezinde dünya siyasetine yön veren ve üç kıtaya hakim olan ecdadımız dünyanın değişen şartları içerisinde ulu ağaçların da kuruması misali gün be gün zayıflamıştı. İşte bu zayıflamanın son deminde ortaya çıkan Mustafa Kemal’in 19 Mayıs 1919’da başlattığı Millî Mücadele’ye dayalı bir İstiklâl Harbi sonucunda 29 Ekim 1923’te; 100 yıl önce Türkiye Cumhuriyetimiz kurulabilmiş idi.
Türkiye Cumhuriyeti’ne gelinen süreçte yaşanan Sakarya Meydan Muharebesi sonucunda TBMM tarafından 19 Eylül 1921’de Mustafa Kemal’e Gazi’lik ve Mareşallik unvanı verilmişti. İşte dün 19 Eylül günü, bu tarihi hadisenin esas alındığı onurlu bir günü Gaziler Günü’nü yaşadık Ahilik Haftası içerisinde…
İslam öncesinde “alp” kelimesiyle adlandırılan kahramanlar, İslâmiyet’in kabulüyle, din için gaza edenler/savaşanlar “gazi” adıyla adlandırılmaya başlanmıştır. Bunların içinde komutanlık mertebesine ulaşanlara; Ertuğrul Gazi, Abdurrahman Gazi, Balak Gazi, Server Gazi vb “alperen gaziler” denmiştir.
Yahya Kemal Beyatlı’nın “26 Ağustos 1922” başlıklı şiirinde de bu inancın yansımasını görürüz:
“Şu kopan fırtına Türk ordusudur yâ Rabbi.
Senin uğrunda ölen ordu budur yâ Rabbi.
Tâ ki yükselsin ezanlarla müeyyed nâmın,
Galib et, çünkü bu son ordusudur İslâm'ın.”
Ahiler de Anadolu Selçuklu Devleti Moğol istilasına uğradığında Moğol savaşçılarına karşı duran yiğit insanlardır. Bundan dolayı da Moğollar pek çok ahi mensubunu şehit etmişlerdir.
Ahilik Haftası kutlamalarında asıl olması gereken konu günümüzde çağın şartları içerisinde insan hayatına dokunan uygulamalar şekline dönüştürebilmek gerekir. Bu sağlanmadığı takdirde her yıl belli bilgilerin tekrarlandığı bir yasak savmanın ötesine geçemez kutlamalar. Ahilik kültürünün hayata nasıl geçirileceği konusu da üniversitelerin öncülüğünde ilgili tarafların; kamu kurumları ve STK-ların katılımıyla belirlenecek yöntemlerin belirlenmesi gerekir elbette…
Örnek olarak, şunu gösterebilirim: WC-lerin ortalama fiyatı 7 ya da 7,5 TL’dir. Büyük zahmetlerle ortaya çıkan bir ekmeğin ve bir bardak çayın fiyatının da 7 TL olduğu göz önüne alınırsa, WC ücretlerinin ne kadar yüksek olduğu görülecektir. Ahilik kültürünü benimsediğini iddia eden ve İnsana/halka hizmet etme iddiasında olan belediyelerin bu konuya mutlaka çözüm üretmesi gerekmektedir.
Son yıllarda evcil hayvan beslemenin yaygınlaşmasıyla birlikte yeşil alanlar ve parklar maalesef bu hayvanların ihtiyaç giderme yerlerine dönüşmüş bulunmaktadır. Bundan dolayı da yeşil alanlara oturmak hele hele küçük çocukları oynamaları için bırakma imkânı yoktur…
Mademki ahilik Hak’kın rızasını kazanmak, halkın rızasını almakla mümkün olabilmektedir o halde önceliği insana vermek gerekmektedir her konuda.
Günümüzde neoliberalizm/serbest piyasa ekonomisi uygulamaları nedeniyle fiyatların kontrolü mümkün olamamaktadır ne yazık ki!. Ülkemizde 2020 verilerine göre 76 binin üzerinde yabancı şirketin varlığı da dikkate alındığında fiyatların sürekli yükseliş sebebini anlamak kolaylaşmaktadır.
Piyasa şartları böyle olunca ahilik de bir meslek örgütlenmesi ve ruh eğitiminin ifadesi olduğuna göre, esnafın ekonominin genel akışını dönüştürme, durdurma ve kontrol etme şansı yoktur…
Bu bağlamda işini ahilik ilkeleri doğrultusunda icra eden meslek erbabına saygılarımızı sunuyoruz.
Gaziler Günü dolayısıyla da bu cennet yurdu bizlere vatan yapabilmek için canlarını ve kanlarını veren azîz şehitlerimizi rahmet ve minnetle anarken; yaşayan gazilerimize de Allah’tan sağlıklı günler ve güzel bir ömür diliyoruz.
Son sözler Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK’ten olsun:
“Bu vatan çocuklarımız ve torunlarımız için cennet yapılmaya layıktır.”
“Ne mutlu Türküm diyene!..”