Ağız dalaşıdır gidiyor. Temel sorunlardan uzaklaşmış ikbal peşinde koşuluyor. Düşünürü, yazarı, çizeri susturulmuş veya hapiste olan bir ülkede el betteki yoksulların ekonomisi, fakirlerin yaşam mücadelesi gündeme getirilemiyor. Bilenler zorunlu olarak konuşamıyor. Bilmeyenler, hiç birikim ve alt yapısı olmayanlarda kanal kanal dolaşarak ukalalık taslıyor, yalakalık ediyor.
Temel konumuz halkın yoksulluğu, halk üzerindeki ekonomik ve başta din olmak üzere sosyal baskılar, yabancı ülkelerle olan ilişkiler olacakken TV’lerde kayıkçı döğüşü seyretmekten bıkmış, iş ve aş umudunu yitirmiş, geleceğini göremeyen yığınların dertleri bir kenara atılmış, unutulmuş veya kasten böyle davranan siyasiler her gün TV’lerde arzı endam ediyorlar.
İleri yaşta olanların gerek yaşlılık bakımından gerekse ekonomik sebepten hapse mahkûm edilmiş, bunların ihtiyaçlarını nasıl karşılayacakları, doktora, hastaneye, rutin sağlık kontrollerine, gitmeleri tamamen çok zorlaşmıştır Gerçekten. Birde ekonomik mahrumiyetten dolayı sokağa çıkamayanlar evlerinin bahçelerinde dolaşmaları bile zorlaşmıştır. Tabi evi veya küçük bahçesi varsa. Emeklilerin yaşamları ucu açık hapis hayatına mahkûm edildiler. Ölenler ölür, kalan sağlar bizdendir diyenleri kınıyorum.
Ya 20 yaş altı gençler, küçük çocuklar? Hayatlarının en hareketli dönemindeler. Oynayacaklar, hareket edecekler, enerjilerini boşaltacaklar. Bu kadar enerjik gençleri hangi ana baba evde tutabilir. Sağlık sorunları, psikolojik travmalar asla göz önünde bulundurulmuyor.
-20 ve + 65 olarak fiilen bölünen bu kitle hareketsizlikten ve ihtiyaçlarını giderememekten dolayı çeşitli hastalıklarla karşı karşıya. Bunları görmemezlikten gelen yöneticiler ne yapmak istiyorlar? Bu soruyu sormak herkesin hakkı.
Her tarafından saldırıya uğramış, delik deşik edilmiş sözde bir anayasamız var. Bu anayasada ‘’İnsan haklarından’’ bahsedilir. Eğer Anayasayı tanıyorsanız insan haklarına saygı gösteriniz.
Özgürlük sınırlarımız bu kadar, daha fazlası malum…
Eğer siyasilerin, yöneticilerin önemli kişilerin etrafını çıkarcılarsarmışsa, Yöneticiler o ülke ve insanını kaybetmişlerdir. Çünkü: Dalkavukların profesyoneli, acemisi, kaşarı, kıdemlisi her çeşidine rastlarsınız. Bunlar sirk cambazına benzer. Öne, arkaya, yana, her yöne, yerde ve havada takla ve parende atarlar. Güvenilmez insanlardır
Tanrı ülkemi insanlarımızı böylelerinden korusun.