Yazımın sonunda vereceğim sorumun cevabını yazıma başlarken vereyim değerli okurlarım:
ABD seçimlerini, Donalt J. TRUMP ya da Kamala HARRİS’den hangisi kazanırsa kazansın sonuçta kazanan ABD olur; yani ABD kazanır.
Önce her iki adaya dair derlediğim bazı bilgileri takdim etmek istiyorum sizlere:
ABD'de başkan adaylarından Demokrat Parti Adayı Kamala Harris çocukluk yıllarını Oakland, California'da; Cumhuriyetçi Aday Donald Trump'ın ise New York'un Queens bölgesinde geçirirler.
Trump'ın babası Fred Trump'ın ailesinin Almanya göçmeni; annesi Mary Anne MacLeodTrump’ın ise İskoçya'da doğumludur.
Harris’in kanser araştırmacısı ve sosyal aktivist olan Hintli anneleri ShyamalaGopalan Harris tarafından büyütülmüştür.
Trump, 1959'dan itibaren aldığı beş yıllık askeri eğitimin liderlik becerilerini şekillendirmesine yardımcı olurken, dört kez akademik gerekçeler ve bir kez de sağlık sorunlarına bağlı teciller nedeniyle Vietnam Savaşı'na katılmamıştır.
Harris’in annesi Kanada'nın Montreal kentindeki bir lisede beş yıl okumuş, McGill Üniversitesi'nde öğretim görevlisi olarak çalışmış, daha sonra Washington'da siyahlar arasında popüler olan Howard Üniversitesi'ne kaydolmuş.
Trump'ınilk eşi Ivana'dan üç çocuğu varken, Harris, kendisi adına kampanya yürüten DougEmhoffile evli ve Emhoff'un ilk evliliğinden çocukları olduğunu öğreniyoruz.
Bu bilgileri niçin verdiğimi merak eden okurlarıma şöyle cevap vermiş olayım:
ABD’nin de tıpkı Osmanlı Devleti gibi çok kültürlü bir yapıya sahiptir. 1492’deki keşfinin ardından Amerika diye adlandırılan yeni kıtaya Avrupa’nın çeşitli devletlerinden çeşitli milletlerin çeşitli inanç ve çeşitli kültüre sahip yörelerinden insanlar göç etmiş ve yerleşmişlerdir. ABD’nin bu özelliği bugün de devam etmektedir halen…
Dünyanın her yerinde ve her ülkesinde bulundukları ülkenin rejim ve yönetim biçiminden memnun olmayan insanlar, ya da reklamları çokça yapılan sanatçısı ve sporcusu ile kendilerine “Amerikan Rüyası” olarak takdim edilen ABD’de yaşama ve hayallerini gerçekleştirmek için ABD’ye gitmeyi sürdürmektedirler…
Ben bu tercihi insanların güce olan ve henüz yaşamadıkları için gerçek yüzünü bilmedikleri hayallerinde kurguladıkları bir yapıya hayranlığı olarak yorumluyorum.
Hem ABD hem de Avrupa’daki büyük devletler Almanya, İngiltere, Fransa, İtalya vb kendi içlerinde oluşturdukları sosyal düzenin işleyişi ile ülkelerine başka ülkelerden gelen insanları hayran bırakırken, hayran bıraktıkları sosyal dokunun özellikle 3. Dünya dediğimiz Afrika ve Asya’nın fakir ülkelerinin yer altı ve yer üstü varlıklarını sömürerek oluşturduklarını bile göz ardı ettirebilmektedirler.
Bunu aslan, kaplan, kurt vb yırtıcı canlıların yavrularını büyütürken onlara gösterdikleri şefkat ve ilgi gibi düşünebiliriz; oysa aynı canlılar yavrularını kendilerine hiçbir zararı olmayan ceylanlar vb ile besleyerek büyütmektedirler. Bunu bilmesine rağmen insanlar y,ne de “Ormanlar Kralı” olarak isimlendirilen aslanlara hayran olmaktadır.
Batının gerçek yüzünü 7 Kasım 2023’ten bu yana en çıplak haliyle Gazze , Filistin ve Lübnan’da görmekteyiz. Ne acıdır ki dünyanın gözü önünde cereyan eden bu vahşete dünya yine ses çıkaramamakta, kılını kıpırdatmadan büyülenmiş gibi seyretmektedir. Çünkü bu yapıyı oluşturan ana güç ABD ve Avrupalı ortaklarıdır.
Durum böyle olunca ABD seçimini kimin kazanacağının çok da önemi olmamaktadır. Sonuçta bu düzenin başlatıcısı, koruyucusu ve sahibi olan ABD varlığını sürdürebilmek için, iri gövdesini besleyip doyurabilmek için 3. Dünya ülkelerine karşı yürüttüğü emperyalist uygulamalarını sürdürecektir. Bize de “Cambaza bak, cambaza!..” misali İsrail’le Filistin ya da Lübnan eh biraz daha uzaktan da olsa İran ile savaşıyormuş algısını vermeyi de sürdüreceklerdir.
Sahi ABD seçimlerini kim kazanacaktır?
Elbette ABD kazanacaktır; kazanan TRUMP da olsa HARİS de olsa!..
GÜL/AYDI… SEVGİLERİMLE…