Yarın “16 Kasım Dünya KOAH Günü!..”
KOAH: Kronik Obstrüktif Akciğer Hastalığı’ kelimelerinin baş harflerinden oluşturulan yapay bir kelime.
KOAH, akciğerlerde bulunan ve bronş adı verilen hava keseciklerinin tıkanması sonucu, solunum güçlüğü, öksürük ve nefes darlığı gibi şikayetlere yol açan kronik bir hastalıktır.
Niçin mi Koah’ı konu edindim değerli okurlarım!.. Sebepsiz değil elbette…
28 Temmuz 2017 tarihinde, bundan 5 yıl önce Aydın’da uzun yıllar resmi ve özel eğitim kurumlarında öğretmenlik ve idarecilik yapmış olan, 1980 öncesinde Ank. Ünv. DTCF’den devre arkadaşımız olan Aydın’ın çok sevilen eğitimcilerinden Gültekin ÖZTÜRK kardeşimizi Aydın Mezarlığında toprağa vermiştik.
Onun vefatına giden yoldaki rahatsızlığı da KOAH idi. Akciğerleri yeterince çalışmadığı, buna bağlı olarak vücut da yeterince oksijen alamadığı için zorlukla yürür ve iki üç adımda dinlenirdi.
2010 yılında Denizli’de DTCF yıllarının arkadaşlarımızla buluştuğumuz toplantıya gelmiş olan Gültekin Öztürk kardeşimizin nefes konusunda yaşadığı sıkıntıya yakından tanık olmuş, elden bir şeyin gelmediği gerçeğiyle de kahrolmuştuk.
“16 Kasım Dünya KOAH Günü” dolayısıyla sözümüz geçse de geçmese de öncelikle sevenlerimize ve sevdiklerimize, yakınlarımıza ve dostlarımıza ve de değerli okurlarımıza sözümüzün ulaştığı her bir cana akciğer sağlığına çok dikkat etmeleri gerektiğini hatırlatmak istiyorum.
Hayatı ve dünyayı anlamlı kılan öncelikli değer her canlı için söz konusu olduğu gibi önce sağlık, sonra varlıktır takdir edeceğiniz gibi… Dünyaya gözlerini açan her canlı gibi insanoğlu da en temiz ve en sağlıklı haliyle başlar yaşamaya; ben bunu gözesinden çıkıp da akmaya başlayan suların konumuna benzetirim. Bütün suların da en temiz olduğu an yeryüzüne çıktıkları andır. Akış mesafesi, coğrafyası ve şehirlere olan uzaklığı yakınlığına göre kirlenmeye başlar. Bu anlamda da gözesinden çıkan suların en temiz aktıkları yerler de kayalık alanlardır.
Demem o ki insanoğlu dünyaya geldikten sonra eğitimine, içinde büyüdüğü ortamların değer yargılarına ve imkânlarına göre bir hayat tarzı yaşamaya başlar. “Coğrafya kader midir, değil midir?” tartışması da tam da bu durumda devreye girmeye başlar.
Kutuplarda doğup büyüyen insanla ekvator kuşağında doğup büyüyen insanların yaşama tarzını elbette coğrafya belirler.
Sözü toparlarsak, insanoğlu ergenlik döneminde genellikle sigara, alkol vb alışmaya başlar. Bu başlayış aynı zamanda da vücutta bir süre sonra ortaya çıkacak olan sağlıkla ilgili sorunların tetikleyicisi olur.
Seçtiği meslek ve iş kollarına göre de yine sağlıksız ortamlarda çalışanlar da da bu durum kendisini göstermeye başlar. Ör: Maden ocaklarında çalışanlar, toz toprak içerisinde çalışanlar, uçucu maddelerin ve yapıştırıcıların çok kullanıldığı ortamlarda çalışanlarda aynı şekilde sağlık sorunları başlar.
Sonuç; iş kollarında çalışanlar ekmek parası, geçim derdi, çoluk çocuk vb gerekçelerle bir yerde bile bile sağlıksız ortamlara katlanarak hayatlarını sürdürürlerken, dünyalık her şeye sahip oldukları halde yanlış ortamlar ve kullandıkları yanlış maddelerden dolayı sağlığını kaybetmeye başlayanlar bir süre sonra sağlıklarını kaybettikleri gerçeğiyle yaşamaya başlarlar.
İşte KOAH vb hastalıklar bunları yaşayan insanlara hayatın en büyük ıstırabı ve acısını verirler. Çünkü, bu hastalıkları yaşayan insanlar hayatı sağlıklı olarak yaşayamazlar. İki adım bile atamazlar. Oksijen desteği olmadan hayatta kalamazlar. KOAH vb hastalıkların gündeme getirilme sebebi de insanlara hayatı doğru yaşamaları için bir hatırlatma ve dikkat çekme günüdür.
Peygamber Efendimiz’in “5 şey gelmeden önce 5 şeyin kıymetini bilin” diye dikkat çektiği değerler şunlardır:
İhtiyarlıktan önce gençliğin,
Hastalanmadan önce sağlığın,
Fakirliğe düşmeden önce zenginliğin
Meşguliyetten önce boş vakitlerin,
Ölüm gelmeden önce hayatın!..
Sağlığın ve ömrümüze değer katan değerlerin kıymetinin bilinerek yaşanması dileğiyle…
GÜL/AYDIN… SEVGİLERİMLE…