Verimli toprakları ve ticaret yolları üzerinde yer alan Aydın'ın kuruluş evreleri hakkında bilgi veren Savaş Güleser, "Şehir ilk olarak Deştepe ( Dede kuyusu) Höyüğü ve Tralleis Antik Yerleşiminin olduğu alanlarda kurulmuştur. 13. Yüzyılda Aydın'ı fetheden Türkler, Tralleis Antik kentinin harap olması ve su yetersizliği nedeniyle kentin güney yamacına yerleşmişlerdir. Kemer deresi ile Tabakhane deresi arasında kurulan kent su problemini ortadan kaldırmıştır. Aydın, tarihin farklı dönemlerinde farklı isimler (Aydın Eli, Aydın Güzelhisar) ile anılmıştır. Şehir farklı dönemlerde farklı güzel isimler ile anılsa da, her zaman talihi güzel gitmeyen bu kadim şehir yaşadığı depremler ve yangınlar ve 101 yıl önceki işgal yıllarındaki kasıtlı yakım ve yıkımlar sonucunda tahribata uğramıştır" dedi.
"En büyük tahribatı Yunanlılar verdi"
Aydın aynı zamanda bir direniş şehri olduğunu ve milli mücadele yıllarında onca zulme rağmen halkın gösterdiği kahramanlıkların yadsınamayacağını belirten Savaş Güleser, "İlimiz en büyük tahribatı 1. Dünya Savaşı ve Milli mücadele yıllarında en çetin ve acımasız olayların yaşandığı zaman almıştır. Tarih boyunca bağımsızlık mücadelesinde en ön safta yer alan Aydın, Yunan mezalimine karşı giriştiği özgür mücadelesi sonucunda Yunan askeri yakma birliklerinin 1919 yılında çıkardıkları yangın ve şehri terk ederken gösterdikleri vahşet sonucunda şehirde neredeyse taş üstünde taş kalmamış ve şehrin tamamı yakılıp yıkılmıştır. Efelerin gösterdikleri üstün gayretler ve vatanseverlikleri sayesinde 7 Eylül 1922 tarihinde Aydın, tam bağımsız yarınlarını inşa etmek üzere ilelebet özgürlük ve kurtuluşunu ilan etmiştir. Kurtuluş yıllarında olağanüstü bir çaba zarf eden şehir, özellikle Osmanlı Dönemi şehir yapılanmasının tüm unsurlarını taşıyan ve Aydın Güzelhisar'ın temellerinin atıldığı günümüzde Hasanefedi, Veysi Paşa, Köprülü Mahalleleri sınırları içerisinde kalan Türk mahallesinde büyük bir direniş örneği gösterilmiştir. Bu mahallelerin kesişim noktasında yer alan Farabi Sokak ise üzerinde Osmanlı Dönemi'nden kalma tarihi yapılar ve günümüze kadar ulaşan tarihi eserler, Yunan işgalinin şehirde Türk varlığını silmeye yönelik çıkardığı yangınlara karşı resmen meydan okumuşlarıdır. Bu topraklarda ecdadımızın yadigarı olan han, hamam, cami, türbe ve çeşmeler Türk Devleti'nin varlığını gösterirken aynı zamanda bu topraklar içerisinde birer nişan olarak kalacağı da unutulmamalıdır" diyerek Aydın'ın kurtuluşunun 101 yılında geçmişe sahip çıkılmasını ve gençlerin de Ay Yıldızlı Bayrağın inmediği ezanın dinmediği bu toprakların nasıl aziz vatana dönüştüğünü iyi bilmelerini istedi.