Ali AKSÜT
Seçim var seçim
Ülkemiz Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 18.04.2018 Çarşamba günü MHP genel başkanı Devlet Bahçeli ile yaptığı toplantıdaki açıklamadan sonra seçim sathı mahalline girdi. Seçim haberi yerel, ulusal ve yurtdışı bütün medya ve ajanslara bomba gibi düştü.
24 Haziran 2018 tarihi Pazar günü yapılacağı duyurulan bu seçim kararından sonra parlamentoda ki iktidar, muhalefet kanatlarındaki yapılacak seçim erkendi, baskındı, hani seçimler zamanın da yapılacaktı gibi bizi herhangi bir sonuca götürmeyecek gereksiz tartışmalara girmeyeceğim. Şuan bunları tartışmanın bir yararı olacağına da inanmıyorum. Anadolu da bir söz vardır : “hırsız evin içine girdikten sonra kapıyı tırkalımışsın ne işe yarar “ dedikleri gibi.
Bizim işimiz vatandaş olarak bu seçimlerde 24 Haziran’da ne yapacağız? Bu seçimler ülkemiz ve devletimizin bekası kadar Aydın’ın geleceği, ilimize gelecek hizmet ve yatırımlarla şehrimizin kalkınması, halkın gündemindeki hak ettiği hizmetlerin gerçekleştirilmesi bakımından oldukça önem arz ediyor.
Yapılacak bu seçim tamamıyla yeni başkanlık sistemine göre seçilecek 600 milletvekilinden oluşacaktır. Sayın Cumhurbaşkanı meclis dışından yani milletvekillerinin dışından atayarak oluşturduğu bir kabine: yeni meclis, yeni milletvekilleri, yeni bakanlar ve meclisteki partisinin milletvekillerinin genel başkanı hem de kabinenin başkanı hem de devletin başkanı ve ordunun başkomutanı olan başbakanı olmayan yeni bir sistem…
Geçmişten günümüze kadar lacivert takım elbiselerini giymiş, kuşanmış gerdeğe girecek bir delikanlı gibi bakan olma özlemiyle yanıp tutuşan sayın milletvekillerimizin bu özlem ve hevesleri bu seçim sonrası tarihte kalan geçmişin tatlı nostaljileri, renkli anıları olarak yaşacaktır.
Aydın olarak hep derdik ve konuşurduk. Her devir ve her iktidar döneminde bir bakan çıkarmayı alışık bir iliz derdik. O güzel heyecanlarımız ümit ve özlemlerimizle böylece son bakanımız kültür turizm bakanı olarak Atilla Koç ağabeyimizle tarihte kalan anılar sayfasına yazıldı.
Malum hep söylenir mülkiyeyi bitiren bir kaymakamın en büyük ideali vali olmaktır. O ay yıldızlı şanlı bayrağımızı makam arabasının forsunda dalgalandırmak. Gene harp okulunu bitiren genç bir teğmenin en büyük amacı ve hedefi mutlaka paşa olmak ve sonunda genelkurmay başkanı olmaktır. Geleceğimiz için ne güzel idealler değil mi? İdealsiz, hedefsiz ilkesiz, ülküsüz hiç yaşanır mı?
Eee şimdi ne olacak bizim yeni seçilecek milletvekillerinin hali diye düşünüyorum. Bu güne kadar memur, ebe, hemşire, öğretmen, polis, bürokrat tayin ve atamalarıyla uğraşmış personel atama daire başkanı gibi çalışmış; ya da iş, ve iş bulma kurumu gibi görevler üstlenmiş işsizler ordusunun umutları olarak siyasetlerinin ağırlığını teşkil eden bu işlere bakan vekillerimiz şimdi acaba ne yapacak? Veya halkın oylarıyla seçilmemiş meclis dışından atanmış bakanlarımız mı halkın bu sorunlarını çözecek? Onlar ne yapacak tam kestiremiyoruz.
Yeni sistemi halk olarak, vatandaş olarak tam ve çok iyi anlamış değiliz. Metal yorgunluk, hantal bürokrasi, değişim, dönüşüm derken vatandaşın kafası biraz karışmış, hatta bu hızlı gelişmelerden kafası dönmüş durumda. Şuan değerler, kavramlar, sistem, uygulamalar ve ilgili aktörler halkın zihnindeki bu boşluğu yeterinde doldurmuş değil, görünüyor. İşte bu toz duman ortamda erken bir seçime gidiyoruz.
Aydın ili olarak bütün partiler iktidarı muhalefeti AK Parti, CHP, MHP, İYİ Parti, Saadet Partisi velhasıl seçime giren bütün partilerin milletvekilleri adaylarının durumu ne olacak? 24 Haziran seçimleri ile Aydın halkının yeni adaylardan beklentileri ve istekleri açısından tespit ettiğim gözlemlerimi ifade etmeye çalışacağım.
Önce nasıl bir milletvekili seçeceğiz? Ehliyet liyakat kapasite, kalite vasıfları hizmet ve uzmanlık alanları, devlet tecrübesi halk adamı oluşuyla halka yakınlığı verdiği güven ve itibarı ve halka sunacağı projeleri vb.
Bu kriterler elbette olacak. Çünkü milletvekilleri devlet yönetiminin yürütme – yasama – yargı erkinin üçlü temel misyonun meclis ( yasama ) kısmında yasa çıkarma, yasa taslakları hazırlama görevlerinde bulunacaklar. Muhalefet iktidar partisi fark etmez milletvekillerini seçerken, önce bu vasıf ve kriterlere uygunluğu, yeterliliği tercih sebebi olmasında öne çıkacak.
Adaylar Aydın halkının sosyolojisini, ekonomisini, kültürünü, psikolojisini yaşam değerlerini ve menderes ovasındaki toprağın dilini anlayacak ehliyet ve kapasitesi olmalı. Köy kasaba (BŞB yasası ile köy kasaba da kalmadı ), mahalle, ilçe, coğrafi bölgelere göre doğu bölgesi Nazilli ilçesi ve çevre ilçeler Aydın merkez Efeler ilçesi ve çevre ilçeler, batı gurubu Söke Kuşadası, Didim ve çevresindeki yerler güney bölgesi Çine ve çevresi ekonomik potansiyel, nüfus, turizm ve benzeri dengeler gözetilerek bütün Aydın halkını kucaklayacak adaylar olmalı.
Çakma, naylon, ithal, tepeden inme, atanmış halkın temayül ve eğilimlerini yansıtmayan tabandan ve teşkilattan kopuk adaylar olmamalı. Adayın geçmişte konuşulan halkın vicdanını rencide edecek gayri ahlaki, zina, taciz, tecavüz, teşebbüs vb yüz kızartıcı kirli ayıplı halleri olmamalı. 15 Temmuz hain FETÖ darbe girişimi teşebbüsün den sonra parti teşkilatları yöneticileri ile bırak selam sabahı Bank Asya’ya para yatırmayı, baylog görüşmelerindeki telefon sayısını partilerin kapısından içeriye girmek değil, parti binalarının mahallesinden dahi geçmemiş sicili temiz ihaneti olmayan düzgün adaylar belirlenmeli.
Bu teknik konuların yanında esas mesele temel değerlerimiz ve ortak paydaşlarımızdır. Aydın halkının vatanını seven, bayrak için ölen, devletine, milli ve manevi değerlerine bağlı özgürlük aşığı, efe ruhlu, laik, çağdaş, yenilikçi, aydınlık ve demokrat sosyo-kültürel bir yapısı vardır.
Tarihimiz, Cumhuriyetimiz, Atatürk’ümüz, bayrağımız, vatanımız, dilimiz, dinimiz, milletimiz hepimizin gururla paylaştığı ve şeref duyduğu ortak değerlerimizdir. Aday olacak bir kişi eğer cumhuriyetimizin kurucusu Atatürk’ü sevmiyorsa, seviyor gibi görünüp takiye yapıp riyakârlık içinde olacaksa asla milletvekili adayı olmamalı. Gene geçmişteki ejdadlarımızdan Osmanlı devleti padişahlarından Abdül Hamid Han’ı sevmiyorsa atasından ve geçmişinden rahatsızlık duyuyorsa oda asla milletvekili adayı yapılmamalı. Normal sıradan bir vatandaş için belki onları sevmek ve sevmemek mecburiyeti yok ama saygı duymalı hoş görüşüne sığınabiliriz.
Ama Aydın halkını temsil edecek yeni seçilecek vekiller hem sevmek, hem saymak durumundalar aksi halde atasını saymayan sevmeyen soysuz durumuna düşerler. Ne zor işmiş bu seçim işleri. Gerçekten milli irade ve demokrasi adına seçim, sayım, sandık, mazbata vesaire seçim kararı vermek, milletvekili seçmek, yani adam gibi adam seçmek gerçekten zor işlermiş.
Çözüm, çare sandık demişler, halkın iradesine başvurmak demişler. Halkımızda değişik partilerin milletvekili adaylarını seçerken geçmişten yaşadığı tecrübelerden ders çıkararak en doğru en sağlıklı kararını verecektir.
Şimdiden 24 Haziran 2018 Pazar günü yapılacak olan Cumhurbaşkanlığı ve milletvekilliği seçimlerinin milletimize, ülkemize, demokrasimize ve Aydın halkına hayırlı ve uğurlu olmasını diliyorum. Kalın sağlıcakla.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.