Nermin AKKAN
Rem uykusu
Duygu durum bozukluğu ataklarına benzer us üstü bir sevinin haşat ettiği serçe
Uçarı mı uçarı
haşarı mı haşarı
öylesine dipderin vurgunuydu yediği ah minicik serçenin
Beleşe satası vardı koskocaman dünyayı
Bir fiskeyle atası Ayyur'dan dolunayı
Dalgaların koynuna nüpenü yatası vardı
Dediğim gibi işte us üstü bir seviydi garibim serçeninki
Hem öyle bir sevi ki minicik bir serçeyi kuşların padişahı Zümrüd-ü Anka şaha evir çevir
döndüren
Yeşavi alevleri kirpiğinden süzülen yeşim taneciklerle cızım cızım söndüren
Yeni baştan dirilip kendi gümüş külünden altıncı senfoniyi işitmeden dinleyen kör sağır bir bülbülden
Tepesinde maniğin yanağını cırdıran
Usuyla yüreğini birbirine kırdıran
Ah bipolar serçecik atlayıp manik halden
Her bir vukuatını bin özenle katlayıp
Depresyonun dibinde gidip gelinmez yoldan dönmez yâri gözleyen kukumava dönüştü
Küskün değildi serçe hem pişman da değildi
O ki Fuzuli gibi derdine meftun bir Çim
Yedi yirmi dört hazır billur kadehte nazır dupdurucak bir içim beklerde sevi için selvim kirpiklerinden yağışa sicim sicim
Kimbilir bir gün gelir yine duygu durumu normalini hatırlar miniciğim serçenin
Konar bile isteye manide bir pençenin kan ağız satırına
Biner telek sürüyen depresif katırına
Sek içilir art arda kırkar yıllık hatırlar
Adak üstüne adak sözlenir tüm yatırlar
Üst perde bir maniği yüreğine "Buyur"lar
Rem uykusuna dalar sonsuza dek derdiyle koyun koyun uyurlar
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.