Aydın Büyükşehir Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu’nun şikayeti üzerine, yine Aydın Emniyeti'nde idim.

Ama ne gitmek...

“Cinayet Şube...”

Evet, “Cinayet Şube...”

“Servet adam mı öldürdün” diye söylendim kendi kendime…

“Hani gazetecilerin yazdıkları yazı yüzünden ifade verdiği bölüm var ya?..” diye sordum görevliye; "Sağdan üçüncü oda" dedi.

Allah var “Cinayet Şube”de iyi karşılandım…

Çayımı içerken, yazdığım ve yayınladığın bazı yazılar nedeniyle, hakaret etmekle suçlandığımı öğrendim.

Neyse… İfademizi verdik çıktık.

Ama bir köşe yazarı olarak doğru bildiklerimizi söylemeyeceğiz de yazmayacağız da ne yapacağız. Hiç kimse kusura bakmasın ve yazıp konuştuklarımızdan bir ders almaya çalışsın. Çünkü yöneticilere, etraflarını çeviren ve onları havalarda gezdiren takımların söylemeyeceklerini bizler söyleriz…

Gelelim konumuza…

1 Nisan 2014’ten itibaren bütünşehir olarak yönetilmeye başlanan Aydın’a gereken hizmetin verilememesinden, 1 milyonluk bir kentin vekilleri olan belediye meclis üyelerine karşı kent değil de şirket yönetiyormuş gibi davranan, ilçe belediye başkanlarını yok sayan yönetimden, yapılan her şeyde kamu yararından önce rantın düşünülmesinden dolayı oldukça üzgünüm…

Elbette ki her yanlışın üstüne gitmek, doğru yatırımları savunmak ve desteklemek için her şeyi yapacağız ama yönetenlerin de attıkları adımlarda daha dikkatli olması gerekmez mi…

Ama bir türlü olmuyor…

Önemli olan kamu yararıyken meclis gündemlerine bakıyoruz sürekli kişisel imar plan tadilatı. İlçe belediyelerinin de tadilat talepleri var ama onların azınlıkta. Onların da çoğu ret…

Bugüne kadar toplum yararına bir tek çivi çakmayan anlayışın, binlerce metrekarelik ticaret ve konut alanı yaratma merakını ve ısrarını hayretle izliyorum.

Geçtiğimiz yıl Eylül ayında kabul edilen “Aydın İmar  Sanayi ve Ticaret A.Ş.’nin sermaye artırımına gidilmesi yine meclis gündeminde… Aydın halkı için önemli yerler arasında buluna eski otogar yerinde “iş merkezi” imarlı alan, Zafer Meydanı’nda bulunan eski minibüs terminali ile  pazaryeri ve nikah salonunun bulunduğu alan, Muğla karayolu üzerinde buluna Anemon otel karşısında buluna iki ayrı parsel, MİT lojmanlarının ilerisindeki “konut” imarlı alan gibi değerli bir çok yer yangından mal kaçırırcasına ABD Başkanı Obama’da fazla ücret ödediğimiz süper danışman Erkan Karaarslan’ın eski bir çalışanının başında bulunduğu şirket olan İmar A.Ş.’ye devri için Özlem Çerçioğlu’na yetki verildi.

Konu “Devir Tasfiye ve Paylaştırma Komisyonu”nun tasarrufunda iken Meclis’in devir için Çerçioğlu’na yetki vermesi yasalara aykırıdır. Konunun mahkemeden döneceği aşikarken ve yeniden gündeme taşımak, yeni yargı yolunu açmaktan başka işe yaramaz…

Meclis kararı da olsa başkana verilen devir yetkisi doğru değildir.

Peki istenen ne…

Bir: İlgili alanları “Devir Tasfiye ve Paylaştırma Komisyonu”ndan önce İmar A.Ş’ye devrederek, komisyonun Efeler Belediyesi’ne verme ihtimalini ortadan kaldırmak.

İki: İmar A.Ş’ye devrederek ilgili alanlar üzerindeki yaptırımı Meclis’e getirmeden gerçekleştirmek.

Oh ne ala, kestir gözüne kentin bir alanını. Yap plan teklifini, devret İmar A.Ş.’ye çıkar kararını… Sonra istediğini yap. Zafer Meydanı’ndaki yer ile eski otogar alanında bulunan parselleri DİM (Dünya Ticaret Merkezi) diye saçma sapan bir proje planla sonra ticaret merkezinin rantabl olmayacağını söyleyenlere inanma, iş ciddiye bindiğinde projeden vaz geç. Yeri iki ya da üç katı ticaret ve bankalar ve konut olmak üzere kafana göre plan yap. Nasıl olsa para var çare var! Yok öyle yağma…

Konuyla alakalı olarak başta Aydın Valiliği olmak üzere ilgili kurumları göreve davet ediyorum. Kimse kusura bakmasın. Ne sermaye düşmanı, ne de yandaşıyım. Benin için esas olan kamu yararıdır. Pek çok kent savunucusu için de durum böyledir. O nedenle kimse bu kentin ortak kullanım alanlarını rant alanına dönüştürülmesine izin vereceğimizi sanmasın…

Kent dinamiklerini harekete geçireceğiz...

Bakalım Özlem Çerçioğlu mu galip gelecek, kent vicdanı ve kamu yararı mı…

Göreceğiz…