Pankart krizi ve Çerçioğlu

Efeler ilçesindeki bir üst geçide asılan bir pankart, Aydın siyasetinde büyük yankı uyandırdı. Efeler Belediye Başkanı Anıl Yetişkin ve İmar İşlerinden Sorumlu Başkan Yardımcısı İbrahim Metin Başer’i hedef aldığı düşünülen pankartta şu ifadeler dikkat çekti:

"Taşer: Anıl abi, şu müteahhitten araba isteyelim, nasıl olsa Özlem abla ile Ertuğrul abim bizi korur."

"Yetişkin: Belediye’ye iste, rüşvet olmasın."

Pankartta ayrıca yer alan "Herkes her şeyi biliyor" ve "Devamı gelecek" notları, kamuoyunda bir tür imalı tehdit olarak algılanırken, ifadelerin Aydın Büyükşehir Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu ve Genel Sekreter Ertuğrul Yamen’e atıfta bulunduğu yorumları yapıldı. Bu gelişmeler, yerel siyasette bir "hesaplaşma" tartışmasını da beraberinde getirdi. Bu gelişmeler, Aydın siyasetinde gerilimi artırırken, kamuoyunda "Pankartın arkasında kim var?" sorusunu gündeme taşıdı.

GERİLİMİN ODAĞINDA ÇERÇİOĞLU VAR

Tartışmalar, Özlem Çerçioğlu’nun geçmişte uyguladığı stratejilere dair iddiaları yeniden gündeme taşıdı. Yardımcıları ve ilçe belediye başkanlarına yönelik olumsuz haberlerle mesaj verme alışkanlığı olan Çerçioğlu’nun, bu pankartın arkasında dolaylı olarak yer almış olabileceği düşünülüyor. Özellikle yardımcısı Cemalettin Küçükerol’a yönelik çıkan haberlerin ardından hesap sorduğu bilinen Çerçioğlu’nun, benzer bir yöntemle Anıl Yetişkin’e de mesaj veriyor olabileceği iddiaları tartışmaları alevlendirdi.

YOLSUZLUK İDDİALARI VE ŞEFFAFLIK ÇAĞRISI

Pankart, bir yolsuzluk iddiasına işaret etse de, durum yalnızca bir siyasi gerilim değil, çok daha ciddi bir tabloyu ortaya koyuyor. Bu durumda, Efeler Belediyesi’nin iddialar karşısında sessiz kalması düşünülemez. Belediye Başkanı Anıl Yetişkin’in bu iddiaları ciddiyetle ele alması ve kamuoyunu tatmin edecek şeffaflıkta bir açıklama yapması zorunludur.

Yolsuzluğu ortaya çıkarmak için değil, “ayar vermek” amacını taşıyan bu krizi, Yetişkin fırsata dönüştürebilir. Yönetimi, şeffaflık ve hesap verebilirlik ilkeleri doğrultusunda yeniden yapılandırmak, hem bu krizin etkilerini hafifletecek hem de kamuoyunun güvenini kazanmasını sağlayacaktır. Ancak, bu sürecin doğru yönetilememesi, telafisi güç bir güven kaybına yol açabilir.

KISSADAN HİSSE

İsveçli oyuncu Ingrid Bergman’a sormuşlar:

"Gidişat çok kötü, dünya nasıl kurtulacak?"

Bergman şu yanıtı vermiş:

"Utanç. Dünyayı bir tek utanan insanlar kurtarabilir."

“Çünkü utanmak, ‘kibir’ denilen en büyük günahın panzehiridir. Yalanın, iftiranın, hırsızlığın, pişkinliğin ve arsızlığın önündeki en büyük engeldir. Başını öne eğebilen, yüzü kızaran, özür dilemesini bilen insanlara her zamankinden daha çok ihtiyacımız var.”

Selam ve saygıyla…