SORUŞTURMA BİR ŞİKAYETLE BAŞLADI, KAPSAMI GENİŞLEDİ

Keskin ailesiyle ilgili çarpıcı iddialar, 2021 yılında yapılan bir şikayetle gündeme geldi. İddiaya göre baba Hüseyin Keskin, 2003 yılında henüz 1,5 yaşındaki oğlu Armağan Keskin’i döverek öldürdü ve cesedini gizlice gömdü. Bu olay sonrası başlayan soruşturma, yıllara yayılan benzer ölümler ve kayıplarla derinleşti.

2006 ve 2013 yıllarında da çocuk ölümlerinin yaşandığı ileri sürüldü. 2004’te İstanbul’da yaşanan başka bir şüpheli ölüm dosyaya dahil edilirken, mezar incelemeleri yapıldı. 2024 yılında Söke’nin Demirçay Mahallesi’ndeki mezarlıkta açılan iki çocuk mezarında yapılan otopsi sonuçları, kız bebeğin kafa travması ve iç organ hasarından, erkek bebeğin ise dış müdahaleye bağlı olarak hayatını kaybettiğini ortaya koydu.

VEFA KESKİN: "TEK BAŞINA AİLEME KARŞI MÜCADELE VERİYORUM"

Sanık Hüseyin Keskin’in oğlu Vefa Keskin, ilk kez katıldığı duruşmanın ardından basın açıklaması yaptı. Keskin, 2021 yılında başvurduğu şikayetin ardından sürecin başlamaması nedeniyle hayal kırıklığı yaşadığını ancak davanın açılmış olmasını bir kazanım olarak gördüğünü söyledi.

“Her zaman olduğu gibi yine karşımda her şeyi inkar eden bir aile vardı. 16 kardeşiz, 8 kardeşimin ölümünden bahsediyoruz. 7’si net şekilde öldürüldü, biri ise düşük yapıldı. Bu dava benim için sadece adalet arayışı değil, bir vicdan mücadelesi” diyen Vefa Keskin, aile içi sessizliği bozarak kardeşleri adına adalet mücadelesini sürdüreceğini vurguladı.

"ANNEM İTİRAFÇI OLSUN"

Vefa Keskin, annesi Ceyhan Keskin’in davadaki rolüne de dikkat çekti. Annesinin halen sanık Hüseyin Keskin’i savunmaya devam ettiğini belirten Keskin, “Bu adamın mağdurusun. Onca yaşanan şeye rağmen yanında duruyorsun. Vicdanını dinle, öldürülen çocuklarının hatırına yaşattıklarını koru. Mahkeme süreci tamamlanmadan pişmanlık yasasından yararlanabilirsin. Eğer itirafçı olursan, senin için elimden geleni yaparım” dedi.

MAHKEME 26 HAZİRAN’A ERTELENDİ

Söke’de görülen ve ülke çapında ses getiren davada mahkeme heyeti, bir sonraki duruşmayı 26 Haziran 2025 tarihine erteledi. Kamuoyunun yakından takip ettiği dava, aile içi cinayetlerin ortaya çıkarılmasında adaletin nasıl işletileceğine dair önemli bir sınav olarak görülüyor.