Otuz beş yıl önce

Otuz beş rakamı, şairin “Yaş otuz beş yolun yarısı” dediği bir zaman dilimi. İnsan ömründen çok değerli ve anlamlı dolu dolu geçen yıllar…

Herkesin yaşadığı veya isteğine göre yaşayamadığı bir otuz beş yılın bir yaşam hikâyesi vardır. Üç beş dostla yaptığımız sohbette geçmişten, otuz beş yıl öncesi yaşadığım anılarımdan bahsetmiştim. Okurlarımdan gelen istek üzerine geçmişin bu çok tatlı, hoş yaşanmışlıklarını mutlaka yazmamı istediler. Ben de onlardan gelen talep üzerine otuz beş yıl öncesinin, 1984’lü yıllarda yaşadığım anılardan birkaç anekdotu paylaşacak, sizleri yıllar öncesine götüreceğim.

8. Cumhurbaşkanı rahmetli Turgut Özal’ın başbakanlığı zamanı, Anavatan Partisi’nin tek başına iktidar olduğu dönemdi. Bendeniz ise Kuyucak Lisesi’nde öğretmenlik yapıyordum. Mesleğimin 7. senesinde 25 Mart 1984 yerel seçimlerinde halkın isteği üzerine Anavatan Partisi’nden Pamukören belediye başkanı adayı oldum.

Halkımızın takdiri ve teveccühü ile seçimleri kazanarak belediye başkanı olduk. Belediye başkanı seçildiğimde 29 yaşında bir gençtim. O yıllar benimle beraber seçilen genç, dinamik bir meclisim de vardı. Daha sonra öğrendiğim kadarıyla meğer Türkiye’nin en genç belediye başkanıymışım… Bu yüzden bana ‘Turgut Özal’ın genç prensi’ yakıştırması yapanlar oldu.

Sosyolojik olarak yönetimlerin yeni bir heyecan, taze kan değişimi, bir yenilenme isteği mi? Yoksa konjonktürel bir tercih miydi kesin bir şey söyleyemiyorum ama rahmetli Turgut Özal’ın başbakanlık yaptığı 1984-1992 arası Anavatan Partisi dönemi; siyasette, bürokraside, yerel yönetimlerde hep pek çok genç kadroların yer aldığını görüyoruz. Milletvekillerimizin, bakanlarımızın, genel müdür müsteşar, kaymakam, daire müdürleri, valilerimiz, siyasi parti teşkilatlarındaki görev yapan yöneticilerin ağırlıklı olarak pek çoğu genç kadrolardan teşekkül ediyordu.

Aydın’da da Anavatan Partisi’nden ilk dönem seçilen iki milletvekilimiz vardı. Biri Kuyucak ilçemizin Yamalak kasabasından rahmetli ağabeyimiz Mehmet Özalp idi. Özalp, gençliği, girişken ve ataklığı, biraz da delifişek mücadeleci ruhuyla tuttuğunu koparan çözüm odaklı bir siyaset performansı sergiledi. Bu samimi dobracı tutumundan ötürü Aydın halkı ona “Siyasetin Efesi” unvanını vermişti. Şu an bile pek çok Aydınlı hemşerimizin gönlünde ve hafızasında yaşayan, hayırla anılan Aydın siyasetinde de ‘yeri boşluğu halâ doldurulamayan’ bir siyasetçi olarak bahsedilmesinde ‘tuttuğunu koparan milletvekili’ olmasının payı büyük diye düşünüyorum.

Diğer milletvekilimiz Nabi Sabuncu ağabeyimiz, siyaset ve iş hayatındaki tecrübeleri ve başarısı ile TBMM plan bütçe komisyondaki görevleri ile Aydın siyasetinin ağır taşı olarak hem Aydın’a, hem de ülkemize üç dönem hizmet etmiştir.

Daha sonra ikinci dönemde hemşerimiz Yenipazar Belediye Başkanı, mevkidaşım Cengiz Altınkaya’nın milletvekili seçilmesi, hemen akabinde Özal kabinesinde Bayındırlık ve İskân Bakanı görevini üstlenmesi büyük şans oldu. Aydın’ın il ve ilçelerine, bütün belediyelerine ve köylerine yapılacak hizmetlerde çok büyük bir fırsat ve imkân doğdu. Beldelerimizin, ilçelerimizin, köylerimizin içme suyu şebeke tesislerinden tutun da Menderes Ovası sulama suyu kanalları, PTT’nin haberleşme hizmetleri, hükümet konakları, Aydın Devlet Hastanesi, Aydın Huzurevi vb. bayındırlık hizmetlerinden tutun da Aydın-İzmir otoyolu hizmetine kadar saymakla bitiremeyeceğimiz önemli hizmetler bu dönemde gerçekleşti.

O dönemin valilerimizden rahmetli Aykut Ozan, Ünal Özgödek, Recep Yazıcıoğlu o döneme damgasını vuran valilerimizdendi. Bildiğim kadarıyla meslek olarak hiç de alışık olmadık bir yaşta otuz altı yaşında Tokat valiliğine atanan, daha sonra Aydın ilinde valilik yapan Recep Yazıcıoğlu, kabına sığmayan, kıpır kıpır hizmet aşığı genç bir valimizdi. Devlette yapılan insan, zaman, araç gereç ve kaynak israfları nedeniyle hantal devlet bürokrasisine adeta savaş açmış, tam bir hizmet ve halk adamı bir valimizdi.

Bir de Aydın’ın bütün il ve ilçelerinin çok sevdiği, saydığı, her Ankara’ya gidişlerinde mutlaka ziyaret ettikleri, ‘bölge valisi’ adıyla bilinen Kuyucak Anavatan’ın efsane ilçe başkanı rahmetli Cemil Öner ağabeyimiz vardı.

Allah bana halkıma hizmet etmek için Anavatan Partisi’nin Özal iktidarı zamanında bir döneme damgasını vuran böyle güzide, değerli kadrolarla birlikte çalışma imkânı verdi. Bu çok değerli hizmet kadrolarının bir halkası içerisinde olmak şerefini, hayatımı anlamlandıran en değerli hatıralarım olarak otuz beş yıldır yaşıyorum.

Bir yazıya sığmayacak bir otuz beş yıl. Bu otuz beş yılda çok şeyler gördüm, çok şeyler yaşadım, çok şeyler öğrendim. Yazımı şimdilik sonlandırıyorum. Çünkü başka yazılarımda otuz beş yıl öncesinden kesitler sunacağım. Kısıtlı imkânlara rağmen, eğer istenirse çok şeylerin başarılacağını, ‘olmaz olmaz deme, olmaz olmaz’ felsefesini anlatacağım.

Kalın sağlıcakla…

foto-1-002.jpgfoto-2-002.jpg

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
6 Yorum