Yerel yönetimlerle ilgili sorunlar bugünün değil ama bugün içinden çıkılmaz bir duruma gelmiş durumda. Yıllardan beri nemacıların, çıkarcıların, yancıların, yandaşların nasıl işler çevirdiğinin ipucunu vermiştim.

Örnek verecek olursak Aydın Büyükşehir Belediyesi yolsuzluk, talan ve adaletsizlik denizinde yüzüyor. Yolsuzluğun haddi hesabı belli değil. Ne yazık ki belediyelerle ilgili sorunlar her geçen gün katlanarak artıyor ve artık kangren durumuna gelmiş bu alana neşter vurulması şart. 

Aydın Büyükşehir Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu’nun danışmanı Erkan Karaarslan'ın kurduğu 'ihale örgütü'ne yönelik soruşturmada geçtiğimiz günlerde 17 şüpheli gözaltına alındı, bunlardan 13'ü savcılık sorgularının ardından tutuklandı. 

CHP'li belediyelerden ihale üstüne ihale alan, işini halletmesine yardımcı olan yöneticilere maaş bağlayan, kontrol ettiği 10 ayrı şirketle yarışa katılıp işlerin başkasına verilmesini neredeyse imkansız kılan bir portre Erkan Karaarslan.

CHP'li Özlem Çerçioğlu yönetimindeki Aydın Büyükşehir Belediyesi çarpıcı bir örnek teşkil ediyor. Genel sekreter ve yardımcıları, müfettişler, belediye şirket müdürleri ve bazı yönetim kurulu üyeleri, Karaaslan'ın firmasından toplamda 1 milyon 700 bin TL para aldı. Bu rakam, bankalar arası EFT kayıtlarına yansıyan miktar. Karaarslan'ın Aydın'da belediye yetkililerine nakit olarak ne kadar para dağıttığı şimdilik bilinmiyor. 

Belediye üst düzey yönetimine ödenen bu trafiğiyle ilgili Aydın Cumhuriyet Başsavcılığında açılmış herhangi bir dava yok ama Avcılar Belediyesindeki ihale yolsuzluğunun yöntem olarak benzeri fakat miktar olarak Avcılar’dakine rahmet okutacak miktarda ihalelerle ilgili Başkan Çerçioğlu ile birlikte Erkan Karaarslan hakkında açılmış davalar var Aydın’da…

“Erkan Karaarslan İhale Suç Örgütü”yle iltisaklı şirket yöneticilerinin hem İstanbul’da hem de Aydın’da aynı isimlerin olması dikkat çekiyor.

Belediye başkanları seçimle iş başına gelen siyasilerdir. Yasalar başkanlara üst düzey yöneticilerini seçme hakkı verilmiş. Bu bağlamda Erkan Karaarslan da, Karaarslan’a ihale veren bürokratlar da, Karaarslan’dan para alan belediye üst düzey yöneticiler de Başkan Çerçioğlu’nun isteği ve onayı ile göreve getirilmiş kişilerdir. Dolayısıyla bu kişilerin yaptıklarından birinci derece sorumlu kişi bizzat Çerçioğlu’dur.

Gazi Mustafa Kemal Atatürk, “Ordu yenildi demeyiniz, yenilen komutandır” diyerek yenilgiden orduyu değil, komutanı sorumlu tutmuştur. Çünkü orduyu sevk ve idare yetkisi komutandadır. Belediyeleri bir orduya benzetecek olursak, onu yöneten komutan belediye başkanıdır.

Hal böyleyken, Çerçioğlu’nun “imzam yok”, “haberim yok” diyerek kendini savunması bu işten sıyırmak için söylediği sözden ibarettir. Zira olup biteni bilmemesi hayatın olağan akışına aykırıdır.

O hale yazının başlığını tekrar edelim...

Olup bitenden Çerçioğlu sorumludur.