İsmet BOZKURT
Okuduğunu anlamayan bu çağda nasıl ilerler?
Eğitimsiz toplumlar her türlü tehlikeye karşı savunmasızdırlar. Okuduğunu anlamayan bu çağda nasıl ilerler?
Milli eğitim bakanlığı 2019 yılında ABİDE isimli bir nevi PISA alternatifi yerli ve milli test geliştirdi. Bu teste göre ülkemizde öğrencilerin yüzde 66’sı temel okuma becerisine sahip değil.
Yine ABİDE verilerine göre okuduğunu anlamada üst düzey beceriye sahip öğrenci oranı yüzde 3!
Tablo çok net: Çocuklarımıza ana dilde okuma yazma öğretemiyoruz. Okuduğunu anlamayan matematiği de anlayamaz. Evde kitap yok okulda kitap yok! Çocukların okuduğunu anlaması onların kitaplarla dolu ortamda yetişmesi gerekiyor.
Dünyanın refah seviyesi en yüksek ülkelerinden Norveç’te bir evde ortalama 212 kitap bulunurken bizde bu sayı ne yazık ki 27.
Yunanistan dahil Avrupa ülkelerinde bu anlamda en yoksul ev kütüphane sahip ülke biziz.
Yine OECD verilerine göre evlerimizin yüzde 81’inde 20 den az kitap var: Bu sene açıklanan kütüphane istatistiklerine göre örgün ve yaygın eğitim kurumlarındaki zenginleştirilmiş (Z ) kütüphane sayısı yalnızca 3635.
TÜİK bu okulların hangi seviyede olduğunu ya da özel - devlet okulu ayrımını vermediği için bir hesap yapılamıyor ama ülkemizde özgün eğitim veren 56 bin devlet 14 bin özel okul olduğundan yola çıkarsak durumun vahametini görmüş oluruz.
Kıymetli okur;
Milli eğitim sisteminin vahametini gözler önüne seren bu satırlar, Oksijen yazarı Selçuk Şirin’e ait. Bu gerçek ışığında “Okuduğunu anlamayan bu çağda nasıl ilerler?” sorusunun yanıtını bulmamız gerek.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.