Öğretmenim

Sarp dağ yamaçlarının

Kuytu göğsüne sokulmuş

Orda, bir köyde

Hasret bitiren yol gibisin.

Yaylaların tepesinden aşağılara akan

Serin ve temiz sular gibisin.

Bir ışıltısın aydınlığa uzanan.

Bir filizsin taptaze geleceğe

Ve geleceğe tutkun.

Bazen sarp bir tepede,

Beyaz karlarda donan,

Bazen, kahbe kurşunlarla

Kan uykularında vurulan,

Ölüme bile gülebilen

Eğitim ordusunun sarsılmaz neferisin.

Milletimin, birliğisin dirliğisin.

Bazen yapayalnızsın.

Ama, senin kalbin var ya!

Bayrağı hiç indirmeyen.

Öpülesi ellerin var ya!

İşte, sen Anadolusun.

Oradaki fedakarlık,

Oradaki sönmeyen ışık sensin.

Ne olur of deme, pes etme.

Arkandan sana güvenerek,

Sana inanarak geliyoruz.

Önümüze ışı, elimize meşale

Beynimizde Atatürk ve senin fedakarlığın.

Hep de geleceğiz.

Sen hep yürü öğretmenim.

Uzat ellerini,

İbadet edercesine öpelim.

Kardelen kadar temiz yüreğin,

Uzay boşluğu kadar sevgi dolu, yüreğin hep atsın.

Senin için abide yapmaya da gerek var mı?

Çünkü dünya sensin

Dünya senin yoğurduğun, en güzel abide

Öğretmenim.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum